Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Öğretmen sınıfa geç gelen öğreciye sordu:

- Neden geç geldin oğlum?

- Bizim ineği damızlık boğaya götürdüm hocam!

Öğretmen biraz kızararak:

- O işi baban yapamazmıydı?

Çocuk gülerek:

- Belki yapabilirdi hocam ama bizim inek boğalardan daha çok hoşlanıyor!

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Öğretmen sormuş:

- Hangi ayda yirmi sekiz gün var?

Soner cevap vermiş:

- Hepsinde hocam.

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Öğretmen coğrafya dersini sona erdirmişti ki, bir çocuk parmak kaldırarak sordu:

- Sahi, dünyamız günün birinde yok mu olacak, öğretmenim?

- Evet, çocuğum!

Öğrenci bir an düşündü:

- Peki, uçmakta olan uçaklar o zaman nereye inecekler!

Oy ver:
loading
3.5(13 oy)

Baba öfkeyle bağırıyordu:

- Rezalet! Kepazelik! Okulda iyice sermişsin. Hiç çalışmıyorsun!

- Ama baba, o kadar çok ders yığılıyor ki, başarmak imkânsız.

- Ne demen imkânsız? Ben Türkçede imkânsız diye bir kelime bilmiyorum.

Babasının bu sözü üzerine, oğlu odadan çıktı. Banyodan dişmacunu tüpünü alıp döndü, tüpü masanın üzerine sıkıp boşalttı. Sonra seslendi:

- Haydi bakalım, doldur şimdi bu macunu tüpe!

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Bayan profesör, solunum olayını sormak amacıyla; sigarasından bir nefes çekip
ögrencisinin yüzüne üfledi:

- Söyle bakalım, bu nedir?

- Terbiyesizliktir efendim!...

Oy ver:
loading
4(15 oy)

Sayfalar