Yahudi Fıkraları

Yahudi fıkralarının ana konusu cimriliktir. Bazen konu Hitler ve Naziler de olabilir. Bu fıkralara ayrı bir bölüm açılması ayrımcılık yapmak için değildir.

Bir Yahudi, bir Hristiyan ve bir Müslüman kimin daha çok dindar olduğuna dair tartışıyorlarmış. "Çölün ortasında devemin üzerinde gidiyordum" demiş Müslüman. "Aniden, nereden geldiği belli olmayan çok büyük bir kum fırtınası koptu. Devemin yanına uzandım, deveyle birlikte kumlara daha çok gömüldükçe, gerçekten sonumun geldiğini düşündüm. Ama, Allah'a inancımı yitirmedim. Dua ettim, dua ettim ve aniden etrafımdaki on millik alanda fırtına durdu ve ben köyüme dönebildim." Hristiyan , "Bir gün okyanusta küçük bir kayıkta balık tutarken, dev bir fırtına koptu. 2 metre boyunda dalgalar!

Oy ver:
loading
3(21 oy)

Agop ile Eleni evlenirler. Cicim ayları bittikten sonra Agop; eve gelip koltuğuna kurulur kurulmaz gazeteyi yüzüne çekip Eleni'yle hiç ilgilenmez olmuş. Günlerden bir gün Eleni Agop'tan ilgi beklentisi ile;

- Bre Agop! Mutfağın penceresi bozuldu... Yaparsın?

Agop, gazeteyi yüzünden indirmiş, gayet sinirli bir şekilde;

- İlahi Eleni, ben pencereci?

Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla;

- Bre Agop, mutfakın musluğu bozuldu yaparsın?

Agop;

- İlahi Eleni, ben muslukçi?

Bir sonraki gün;

Oy ver:
loading
4.5(6 oy)

Birkaç yüzyıl önce Papa bütün Yahudiler'in Roma'yı terk etmeleri gerektiğine karar verir. Doğal olarak Yahudi toplumundan büyük bir tepki gelir. Bunun üzerine Papa, Yahudi toplumundan önde gelen birisinin kendisiyle karşılıklı dini bir müzakere yapmasını önerir. Yahudiler kazanırsa kalacaklar, Papa kazanırsa gidecekler. Yahudiler çaresiz kabul eder ve temsilci olarak Moiz'i seçerler. Ancak Moiz’in Papa ile aynı dili konuşamaması nedeniyle müzakere de konuşmak yerine sadece işaret dilinin kullanılmasını teklif ederler. Papa kabul eder.

Oy ver:
loading
4(11 oy)

Salamon, Moiz'e uğrayıp; "İşler nasıl gidiyor?" diye sormuş. Moiz:

- Bir miktar ayakkabı buldum, satıyorum. Sana da 100 çift vereyim, satıp kazanırsın.

Salamon memnun olmuş, ayakkabı kutularını otomobile yükleyip işyerine gelmiş. Kutulardan birini açtığında ne görsün; ayakkabıların altı yok. Moiz'i aramış:

- Yahu, bana verdiğin bu ayakkabıların altları yok!

Moiz:

- İlahi Salamon! demiş. Sen o ayakkabıları satmak için mi aldın, giymek için mi?!...

Oy ver:
loading
3.5(14 oy)

Salamon'un isleri kötü gidiyor, oturup Amerika'daki arkadaşı Mison'a mektup yazıp akıl danışıyor. Aldığı mektupta:

- Elinde ne var ne yoksa sat, Amerika'ya gel! diyormuş Mison.

Salamon neyi varsa satmış. Tek oda bir dükkânı varmış, her ihtimale karşı bu kalsın demiş. Karısı Rebecca'yı bırakıp üç beş kuruş da harçlık verip, Amerika’nın yolunu tutmuş. Aylar geçmiş Salamon'dan nihayet bir mektup gelmiş. Şöyle diyor:

Oy ver:
loading
3(10 oy)

Sayfalar