Yaşlı Fıkraları

Yaşlılık fıkralarında genellikle "Elden ayaktan düşmek" ve "Unutkanlık" konuları işlenir. Esas amaç yaşlıları rencide etmek değil; hiçbir insanın kaçamayacağı yaşlılık olgusunu kabullenmek, yaşlılığa gülebilmektir.

İki yaşlı adam oturmuş, kendi unutkanlıklarını konuşuyorlar. Biri diyor ki:

- Artık o kadar unutkan oldum ki, bazen merdivenin ortasında duruyorum, aşağı mi iniyordum yukarı mı çıkıyordum hatırlayamıyorum!

Öteki araya giriyor;

- Yapma yahu!... Bir doktor var, sen de ona git!.. Ben çok faydasını gördüm! diyor.

- Kim o doktor?

- Dur, hani bir aşk hikayesi vardı, adam dağları deliyordu, kimdi o?

- Ferhat.

- Peki sevgilisinin adı neydi?

- Şirin.

Adam sevinir, mutfağa doğru seslenir:

Oy ver:
loading
2.5(13 oy)

Titremekten ayakta zor duran yaşlı kadın eczaneye girmiş ve eczacı çocuğa sormuş:

- Evvlaadımm sizz vibbratorrr satı-yorrr-musunuz?

- Evet teyze.

- Pekiy nasıl duuurrrruyyyyor bbbu?

Oy ver:
loading
1.5(2 oy)

Birgün adamın biri babasını darülacezeye verir. Adam biraz da suçluluk duygusuyla birgün babasını ziyarete gider:

- Babacığım nasılsın? Sana burada iyi bakıyorlar mı? diye sorar.

Babası:

- Evet oğlum, çok iyi bakıyolar hergün uyumadan önce bir bardak çikolatalı süt ve bir de viagra veriyorlar!

Adam çok şaşırır hemen gidip hemşireye kızgın bir şekilde:

- Ne yapmak istiyorsunuz siz? diye sorar.

Hemşire:

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey, Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş. Dikkatini çekmiş, Huseyin Bey karısına hitap ederken; gülüm, hayatım, balım, tatlım, şekerim, sevgilim, ruhum... gibi laflar kulanıyor. Bir ara karısı mutfaktayken yine:

- Bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak! demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana! demiş.

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Yaşlı Alman çift Türkiye'den tatilden dönüyorlarmış. Otelden çıkarak bir taksiye binmişler ve tutmuşlar havaalanı yolunu. Bu sırada taksi şoförü sormuş: "Hangi ülkeye gidiyorsunuz?" diye... İhtiyar adam: "Almanya'ya" demiş. İhtiyar kadının da kulakları pek duymuyor tabii kocasına: "Ne diyor?" diye sormuş. Adam da: "Nereye gittiğimizi soruyor" demiş. Biraz yol aldıktan sonra taksi şoförü tekrar: "Almanya'nın hangi şehrine?" demiş. İhtiyar adam da "Hamburg" demiş. İhtiyar kadın yine, "Ne diyor?" diye sormuş, adam: "Hangi şehirde kaldığımızı soruyor" demiş.

Oy ver:
loading
3.5(2 oy)

Sayfalar