Yaşlı Fıkraları

Yaşlılık fıkralarında genellikle "Elden ayaktan düşmek" ve "Unutkanlık" konuları işlenir. Esas amaç yaşlıları rencide etmek değil; hiçbir insanın kaçamayacağı yaşlılık olgusunu kabullenmek, yaşlılığa gülebilmektir.

Uçak New York'a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir:

- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...

Bunları duyan sarışın saçlı uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:

- Acele etme kızım... Bırak da adam, rahat rahat viskisini içsin!...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Doksanlı yaşlara yaklaşmış iki yaşlı kadın sohbet ediyorlarmış.

- Benimki bu sıralarda kötü bir alışkanlık edindi. Tırnaklarını yemeye başladı. Ne yaptıysam vazgeçiremedim. Sinirlerimi bozuyor.

- Haklısın benimki de bir ara başladı ama uyguladığım tedbirlerle tırnak yemesini engelledim.

- Çok iyi! ne yaptıysan bana da öğret lütfen.

- Kolay dişlerini sakladım...

Oy ver:
loading
4.5(3 oy)

Huzurevinin bahçesinde iki tonton yaşlı adam bir banka oturmuş laflıyorlar:

- Aaah... Ah! yaş oldu 73, elim ayağım tutmuyor, her tarafım ağrıyor. Benle aynı yaşta değil misin ya sen kendini nasıl hissediyorsun?

- Yeni doğmuş bir bebek gibi!

- Aa? Nasıl yani?

- Kafada saç yok, ağızda diş yok, galiba az önce de altıma yaptım!...

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

90 yaşındaki Kirkor ile 80'lik karısı Eleni yakınlaşmak istemişler. Bir süre sonra Kirkor zangır zangır titremeye başlamış. Eleni sormuş:

- Kuzum ne oloor?

- Ben de emin değilim! demiş Kirkor. Ya geloorum, ya gidoorum!...

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Sayfalar