asker

Temel ile İdris, bir tekstil fabrikası açarlar. İlk yıl fabrikada sadece haki renkteki kumaştan üretim yapmaya karar verirler. Piyasadaki tüm haki renkteki kumaşları toplayıp, sipariş beklemeye koyulurlar. Günler geçer ancak tek bir sipariş bile alamazlar.

Oy ver:
loading
2.5(10 oy)

Bir gün Bismark, harpte yararlilik gösteren bir askere madalya takarken:

- Asker, 100 altın mı istersin, yoksa bu madalyayı mı?

Asker:

- Madalyanın kıymeti nedir, der.

Bismark:

- Maddi değeri aşağı-yukarı üç altın, diye cevap verir.

Asker:

- Öyleyse 97 altınla madalyayı isterim!

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Albay, binbaşıya:

- Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.

Binbaşı, yüzbaşıya:

- Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.

Oy ver:
loading
2.5(8 oy)

Dedesi torununa katıldıgı savaşı anlatır:

- Savaşın tam orta yerindeyiz! Komutanımız ya gider savaşır ölürsünüz ya da sizi burda teker teker beceririz dedi!

Torun:

- Eee... Dedeciğim sonra ne oldu?

Dede:

- Sonra mı? İşte sonra biz, teker teker öldük!...

Oy ver:
loading
2.5(3 oy)

Bir bölükte ahçının yemekleri yüzünden millet hemoroid olmuş. Tam 107 kişi yatak yorgan yatıyormuş. Bir gün revire gezmeye gelen komutan her askerin önünde duruyor ve soruyormuş:

- Merhaba asker, hastalığın nedir?

- Merhaba komutanım , hemeroidim var.

- Tedavi olarak ne yapıyorlar?

- İlaçlı pamuk efendim.

- Bir arzun var mı asker?

- Bir an evvel iyileşip tekrar vazifeme dönmek istiyorum komutanım.

Oy ver:
loading
2(4 oy)

Sayfalar