er

Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış. Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş. Eri çağırarak:

- Bu ne küstahlık, demiş.

Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.

- Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma!

Neye uğradığını anlamayan er: "Başüstüne!" diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş:

Oy ver:
loading
4.5(2 oy)

İki çavuş iddaya girer hangimizin eri daha salak diye. İlk çavuş erini çağırır ve der ki:

- Oğlum al şu 10 milyonu git bana bir araba al.

Er:

- Başüstüne çavuşum, der gider.

ikinci çavuş çağırır erini:

- Oğlum git bak bakayım; ben evdemiyim, der.

Er:

- Başüstüne çavuşum, der çıkar.

Bu iki salak er, çarşıda karşılaşırlar erlerden biri:

- Yahu bende bir çavuş var, o kadar salak ki bana para verdi git bana araba al diye... Lan keriz bugün pazar arabayı nerden bulayım?

Diğer er:

Oy ver:
loading
4.5(2 oy)

Bir gün komutanlar kendi aralarında konuşuyorlarmış; "Karılarımızla yatmamız angarya mıdır, değil midir?" diye. Sonra odaya erlerden biri girmiş, ona sormuşlar:

- Söyle bakalım Mehmet, bizim karılarımızla yatmamız angarya mıdır?

Mehmet cevap vermiş:

- Hayır! Angarya değildir komutanım. Öyle olsaydı, o işi de bize yaptırırdınız!

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Albay, binbaşıya:

- Yarın güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir şey değildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanına getirin de olayı görsünler. Ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi vereceğim. Şayet yağmur yağarsa, bir şey göremeyiz. O zaman erleri, üstü kapalı talimgaha götürürsün.

Binbaşı, yüzbaşıya:

- Albayın emri ile yarın sabah saat dokuzda güneş tutulacak. Bu her zaman görülen bir olay değildir. Şayet hava kapalı olursa bir şey görülemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalı talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapılacaktır.

Oy ver:
loading
2.5(8 oy)

Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır:

- Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler. Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu. "O halde..." der ve devam eder başçavuş:

- Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?

- Şey... Evet!... Yedim! Başçavuşum!

- İçinden hiç asker çıktı mı, ulan?

Oy ver:
loading
2(1 oy)

Sayfalar