ev

Birgün kablumbağa koşarak arslanın yanından geçmiş. Arslan: "Bu telaşın nedir, kaplumbağa kardeş?" diye sormuş. Kaplumbağa: "Ormana maliyeciler gelmiş. Onlardan kaçıyorum!" demiş. Arslan sormuş:

- Eee... Sana ne?

Kaplumbağa cevaplamış:

- Olur mu kralım; bende bir ev, eşimde bir ev, kızımda bir ev.

Arslan düşünmüş doğru yahu demiş o da kaçmaya başlamış. Arslan kaçarken maçmun onu görüp sormuş:

- Arslan kardeş! Arslan kardeş! Neden kaçıyorsun?

Arslan demiş:

- Ormana maliyeciler gelmiş onlardan kaçıyorum!

Maymun sormuş: Maliyeciler hakkında devamını oku »

Psikolog, karşısındaki sinir hastası genci teste tabi tutmaktadır. Kağıt üstüne bir dikdörtgen çizip:

- Bu size neyi çağrıştırıyor? diye sorar.

Hasta:

- İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.

Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer. Hasta, bu kez:

- İçi kadın dolu bir oda, der.

Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de:

- Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince...

Psikolog dayanamaz:

- Tamam beyefendi, der. Siz bir kadın budalasısınız. Budala hakkında devamını oku »

Adam, karısını aşığıyla yatakta basmaya kararlıymış. Evden çıkınca bindiği taksinin şöförüne olayı anlatmış. Taksici şahit olmayı kabul etmiş ve bu ikili adamın evine geri dönmüşler. Yatak odasında bir hareketlilik. Adam, taksiciyle odaya girmiş, yorganı bir kaldırmışlar; kadın aşığıyla yatakta... Adam sinirlenmiş, neredeyse adamı öldürecek. Karısı demiş ki: "Dur!!". Adam demiş: "Niye?". Kadın: Ne Yapayım? hakkında devamını oku »

Birgün kapı çalınmış. İçerdeki papagan; "Kim o?" demiş. Kapıdaki; "Elektrikçi" demiş. İçerden ses çıkmayınca elektrikçi tekrar zile basmış. Papağan yine sormuş; "Kim o?" Adam tekrarlamış; "Elektrikçi". İçerden yine ses çıkmamış ve bu böyle devam etmiş. Sonunda zavallı elektrikçinin kalbi buna dayanamamış ve oracıkta yığılıp kalmış. Bir süre sonra ev sahibi gelmiş. Tam kapıyı açacağı sırada ışıklar sönmüş ve kadının ayağı bir şeye takılmış. Kadın; "Kim o?" demiş. İçerden bir ses; "Elektrikçi!!!"

Adam, karısının kedisinden nefret etmektedir. Kadın evde yokken arabaya attığı gibi uzak bir mahalleye bırakır hayvanı... Eve geri gelir bakar bizimki kanepenin üzerinde mışıl mışıl uyuyor. Ertesi hafta daha uzağa bırakır. Geri gelir bizimki gene kanepenin üzerinde!... Bir hafta sonra daha da uzağa bırakır, geri gelir, gene evde!... En sonunda alır hayvanı gider... Gider... Gider... Akşam evin telefonu çalar.. Karısı telefonu açar. Karşısında kocası.

- Alo? Necla kedi evde mi?

- Evdeee...

- Versene şu lavuğu bana yolu tarif etsin!...