gaf

Zamanının ünlü güftekârlarından Tamburî Osman Nihat Bey çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu bir gün Kızılay'a doğru yürürken hemen önü sıra çok güzel, endâmlı, alımlı bir bayanın yürüdüğünü fark etmiş. Osman Nihat Bey bayanın yanına yaklaşıp, başlamış kur yapmaya:

- Aman ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın... Ya saçların omuzlara dökülüşü...

Kadın omuzunun üzerinden arkasına şöyle bir bakıp, kafasını çevirmiş... Ve sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış. Dil dökmeye devam etmiş:

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Bir araştırmacı gazeteci, köyün birinde yaşlı bir amca ile röportaj yapıyor... Yaşlı amcaya sormuş:

- Bize güzel bir anını anlatır mısın amcacığım?

Yaşlı amca anlatmaya başlamış:

- Bir gün muhtarın kızı kaybolmuştu... Tüm köylü birlik olup kızı aramaya başladık. Sonra kızı ben buldum ve oracıkta birbirimizin olduk!

Gazeteci biraz şaşırmış fakat belli etmeden tekrar sormuş:

- Başka bir güzel anınızı anlatır mısın amcacığım?

Yaşlı amca "Tabii..." demiş. Başlamış diğer anıya:

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Temel İstanbul'a gitmiş. Burada İstanbul'lu bir kızla arkadaşlık etmeye başlamış. Bir gün beraber dolaşırlarken kız, yerdeki bir muz kabuğunu görmemiş ve üzerine basmış. Dengesini kaybetmiş fakat refleksle ani bir hareket yapmış. Bu sırada karşıdan gelen Temel istemeden de olsa kızın iç çamaşırı giymediğini görmüş. Kız zar zor dengesini sağlayıp, son anda yere düşmekten kurtulmuş.

Kız hem neredeyse yere düşecek olmaktan hem de Temel'in iç çamaşırı giymediğini görmesinden çok utanmış. Bozuntuya vermemek için Temel'e sormuş:

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Evliliğe hazırlık aşamasındaki adam ve kadın birlikte gökyüzünü seyrediyorlardı. Kadın başını adamın göğsüne yaslamıştı. Durup dururken adam sordu:

- Bu güne kadar hayatında benden başka erkek oldu mu?

Kadın:

- Bu güne kadar hayatıma giren tek erkek sensin Orhan! dedi.

Adam kadının saçını okşamayı aniden bırakırken, tatmin olmamış bir ses tonuyla:

- Öyle diyorsan öyledir, dedi.

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı  için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:

- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Sayfalar