gaf

Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey, Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş. Dikkatini çekmiş, Huseyin Bey karısına hitap ederken; gülüm, hayatım, balım, tatlım, şekerim, sevgilim, ruhum... gibi laflar kulanıyor. Bir ara karısı mutfaktayken yine:

- Bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak! demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana! demiş.

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Adam arabasıyla hızla giderken kırmızı ışığa aldırmadan geçmiş. Bunu farkeden trafik polisi, az ilerdeki konrol noktasında aracı durdurmuş. Polis, sürücüye:

- Ehliyet lütfen!

Adam demiş:

- Ehliyetim yok!

Polis ruhsat sormuş, adam:

- Bilmiyorum memur bey! Bu arabayı ben çaldım! Bilmiyorum ruhsatı var mı yok mu?

Polis sakince:

- Lütfen inin arabadan! demiş.

Adam demiş ki:

- Yalnız arkada arabanın sahibinin cesedi vardı! Kokmadan gömmek lazım! demiş.

Polis afallamış bir durumda hemen silahını cekmiş:

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Adam ve karısı sabah sabah çok kötü kavga etmişler... Adam kapıyı çarptığı gibi gitmiş, kadın da hiç oralı olmamış. Derken kadın evde iş yaparken birden kapı çalmış. Kadın kapıyı bir açmış, karşısında çiçekçi dükkanından gelen bir çocuk ve kucağında da 12 düzine kırmızı gül. Kadın seviniceği yerde:

- Offf şimdi yandım!... demiş.

Çiçekçi çocuk sormuş:

- Ne oldu bayan? Gülleri sevmez misiniz?

Oy ver:
loading
3.5(4 oy)

Sosyetik sarışın, arkadaşlarına demiş; "Miami'ye gideceğim". Arkadaşları da demişler ki:

- Florida timsah cennetidir, timsah orada çok ucuzdur.

Banu bir timsah ayakkabı almak için hemen ilk dükkana dalmış. Seçmiş. Fiyat? Ateş pahası... Öbür dükkan... Ateş pahası... Tepesi atmış bizim sarışının... Tezgâhtara bağırmış:

- Şimdi gider, kendime bir timsah avlarım. O zaman daha uygun bir fiyatla timsah ayakkabım olur.

Oy ver:
loading
2(5 oy)

Tıp fakültesinde bir derste... Profesör uyuklamakta olan bir öğrenciyi ayağa kaldırıp sormuş:

- Söyle bakalım! demiş. Şuradaki kurbağanın kafasını kesesem ne olur?

Öğrenci düşünmeden cevap vermiş:

- Ölür hocam!

Hoca sinirlenmiş;

- Otur yerine!... demiş. Geçen derste de anlatmadım mı? Kurbağanın kafasını kesersen 24 saat daha yaşar!

Yerindeyken geçen derste hakikaten de bunların anlatıldığını anımsayan öğrenci, mahçup bir ses tonuyla:

- Hocam, siz ona yaşamak mı diyorsunuz?

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Sayfalar