göl

Bir imam, bir haham ve bir papaz birlikte orman içindeki yoldan evlerine dönüyorlarmış. Derken orman içindeki bir göl kenarında mola vermişler. Hava da aksi sıcak mı sıcak... Adeta ortalık kavruluyor... Demişler hadi göle girip biraz serinleyelim. Kıyafetleri çıkarıp göle girmişler. Çıktıklarında bir de ne görsünler? Kıyafetler yok!

Aramışlar taramışlar ama nafile... Etrafta da kimsecikler yok! Haham demiş ki:

Oy ver:
loading
4(18 oy)

Birgün Hoca, ramazanda, gölün kenarında yoğurdu çaktırmadan götürüyormuş. Adamın biri gelmiş:

- Hocam, ne yapıyorsun? Daha top atılmadı, iftar vakti değil, hem oruç tutmuyor musun sen?

Hoca:

- Ya tutarsam?

Oy ver:
loading
3.5(69 oy)

Hoca bir gün göl kenarında karısıyla birlikte çamaşır yıkamaya gider. Tam işe başlayacakları sırada bir karga gelir ve sabunu kaptığı gibi havalanır. Karısı:

- Yetiş efendi sabunu kuş kaptı! dediyse de Hoca kılını bile kıpırdatmaz.

- Telaşlanma karıcığım! der. Baksana simsiyah olmuş zavallı, o bizden daha kirli, varsın temizlensin!...

Oy ver:
loading
4.5(20 oy)

Hoca'nın iki karısı varmış. Bir gün "En çok hangimizi seviyorsun?" diye sormuşlar. Hoca söylemek istememiş. Yeni karısı sormuş:

- İkimiz de göle düşsek, önce hangimizi kurtarırdın?

Hoca eski eşine:

- Sen biraz yüzme biliyordun degil mi?

Oy ver:
loading
4(11 oy)

Kimi insanlar olmayacak hevesler peşinde koşup durur. Nasreddin Hoca böylelerine ders vermek istemiş bir gün. Elinde koca bir bakraç yoğurt mayasıyla gölün kenarına gelmiş. Başlamış kaşık, kaşık dökmeye:

- Ne yapıyorsun Hoca? demişler.

- Göle yoğurt çalıyorum! demiş, kıs kıs gülerek.

- Olur mu? demişler. Göl yoğurt tutar mı hiç?

Hoca cevabı yapıştırmış tabii:

- Ya tutarsa?...

Oy ver:
loading
4.5(21 oy)