horoz

İki fakir konuşurken hayaller kurmaya başlarlar. Biri diğerine sorar:

- Dostum mesela, senin iki araban olsa birini bana verir misin?

- Tabii veririm.

- Ya iki evin olsa, birini bana verir misin?

- Tabii ki.

- İki horozun olsa birini bana verir misin?

- Hayır, veremem.

- Peki niye veremezsin?

- E iki horozum var!...

Oy ver:
loading
4(19 oy)

Bir çiftlikte bizim horoz Co ve tavukları mutlu bir şekilde yaşarlarmış. Gel zaman git zaman Co yaşlanmış, tavuklara karşı görevini aksatmaya başlatmış. Çiftlik sahibi bakmış verim düşüyor pazardan genç ve kuvvetli yeni bir horoz almış. Bir kümeste iki horoz olmaz. Birinin gitmesi lazım. Gelen yakışıklı, kuvvetli ama Co'nun da eski olması var. Bu işi kalp kırmadan bir yarışmayla halletmeye karar vermişler. Tavukları tek sıra dizmişler, ilk olarak sıranın sonuna kim ulaşırsa o kalacak diğeri gidecek. Orada da adet tavukla iş bittikten sonra teşekkür edilirmiş.

Oy ver:
loading
3.5(20 oy)

Aslan, kurt ve tilki ava çıkarlar. Bir geyik, bir koyun ve bir de horoz avlarlar. Aslan, kurda:

- Şimdi bunları adaletle paylaştırıp sohbetimize tat ver, der.

Kurt:

- Ey cihân şahı, avcıların sultanı!.. Bundan kolay ne vardır... Geyik sizin, koyun benim, horoz da şu zavallı tilkinindir.

Aslan, gök gürlemesini andıran bir sesle kükrer. Bir pençe darbesiyle kurdu, kan revan içinde yere serer. Tilkiye dönüp:

- Tez sen paylaştır, der.

Tilki:

Oy ver:
loading
4(9 oy)

Bir bankanın zirai krediler bölümünde çalışan bir ziraat mühendisi, zirai kredi başvurularını yerinde incelemek için bir köye iş ziyaretinde bulunur. Akşam hava kararmak üzereyken köyden ayrılır. Yarı yolda arabası arızalanır ve inip baktığında tamirinin mümkün olmadığını görür. Bu gece burada bir başıma ne yapacağım diye kaygılanırken ileride bir ev olduğunu ve ışığının yandığını görür. Eve giderek kapıyı çalar. Kapıyı genç ve oldukça güzel bir bayan açar. Ve bayan şöyle der:

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Yaşlı horoz, kümese yeni gelen ve hemen icraata başlayan genç horozun yanına yaklaşıp "Hoşgeldin evlat" demiş. "Biliyorum... Benim günlerim artık sayılı... Genç ve kuvvetli bir horozu varken sahibimiz beni yaşatmaz... Senden, ölmeden önce son bir istekte bulunabilir miyim?" Genç horoz, karşışında ezilip büzülen yaşlı horoza acıma ve küçümsemeyle bakmış. "İsteğiniz nedir efendim?" Yaşlı horoz, kümesin dip taraflarındaki tavuklardan birini göstererek, ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmasına devam eder:

- Şu benim en çok sevdiğim tavuk.. İzin ver de ona son bir kez yaklaşayım...

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Sayfalar