Temel'in köyüne bir gün ziraat mühendisleri gelmiş. Köydeki tarlalarda araştırma yapıp, sırayla tarlaların verimini ölçmüşler. Temel'in tarlasında ölçüm yaptıktan sonra; Temel'in yanına gelmişler; "Temel bey" demişler, "Tarlanız çok verimli. Bu tarlaya 1 verirseniz 5 alırsınız." Temel üzülmüş; "Ne diyorsunuz?" demiş, içeri koştuğu gibi bi kazma kapmış... Dışarı çıkarken mühendislerden biri sormuş; "Temel bey nereye gidiyorsunuz?" Temel demiş ki:
- Haçan siz ha puraya bekleyun misafirimsinuz. Pen ceçen yıl kaynanami pu tarlaya cömdiyudum. 5 almadan cideyim de çıkarup celeyum.
Temel yağmurlu havada elinde şemsiyeyle gidiyormuş ama elindeki şemsiyenin ortasında bir delik olduğundan ıslanmaktan kurtulamıyormuş. Temel'in bu halini gören Dursun seslenmiş:
- Ha uşağum, eline sağlam pi şemsiye alaydun ya! Boyle yağmurda ıslanmazidun.
- Haçan olur mi? O teluği pen teldum. Yoksa yağmurun turduğuni nasil anlayacakidum?...
Temel, oğlu Hasan'ı ödüllendirmek için; "Gel oğlum seni sinemaya götüreyim" demiş. Hasan, tutmuş babasının elini, beraber sinamaya gitmişler. Temel, filmde sıkılacağını düşünüp; Hasan'a bir bilet almış. "Git oğlum sen, filmi izle" demiş. Hasan içeri girmiş hemen ardından ağlayarak geri çıkmış. Temel "Oğlum ne oldu?" diye sormuş. Hasan: