karı

Bir gece Bektaşi karısı ile konuşurken şöyle demiş:

- Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.

Karısı çıkışmış:

- Efendi inşallah de!

Bektaşi hiddetlenmiş:

- Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu!

Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için; Bektaşi, ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış. Biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Bektaşi'ye:

- Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir?

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Çinli'nin biri kasaba pazarına gidecekmiş. Yol da az buz değil... Köylüleriyle, ailesiyle vedalaşmış, siparişlerini almış yola düşmüş. Günlerce yürüyüp kasabaya varmış. İşini görmüş, eşin dostun, evdekilerin siparişlerini almış. Dönmeye hazırlanırken, bir aynacı tezgahındaki aynaları görmüş. Aklına genç karısı gelmiş. Köyde hiç ayna olmadığını, bu hediyenin onu mutlu edeceğini düşünerek, bir ayna almış. Eve döner dönmez, hayatında ilk defa ayna gören karısına keyifle vermiş hediyesini. Kadın, aynayı eline almasıyla, çığlığı basıp, iki gözü iki çeşme, fırlayıp kaçmış evden.

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Adam doktorun karşısında biraz da mahçup biçimde; "Maalesef artık kocalık vazifelerimi yerine getiremiyorum" demiş. "Bir cinsel güçsüzlük içinde hissediyorum kendimi. Acaba benim durumuma bir çare bulunabilir mi?"

Doktor:

- Viagra, demiş. Duymadınız mı Viagra diye bir hap çıktı. Tahtakale'de tanesi 20 dolardan satılıyor.

Hemen Viagra'ya müracaat... Adam mutluluktan uçarak çıkmış muayenehaneden. Doğru Tahtakale'ye... Tesadüf bu ya doktor bir hafta sonra aynı adama yolda rastlamış...

- Ne oldu beyefendi sonuç nasıl? Karınız artık memnun mu?

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Yaşı geçkin evli çift çocuk sahibi olamayınca evlat edinmeye karar vermişler. Nasıl olduysa, Çin'li bir bebeğe denk gelmişler. Hal böyle olunca da gidip Çince kursuna kayıt yaptırmışlar.

Çince kursunun hocası, çifte sormuş:

- Efendim Çince zaten çok zor bir dildir. Bu yaştan sonra Çince'yle işiniz nedir?

Çift de durumu açıklamış:

- Beyefendi biz bir bebek evlat edindik. O da Çin'li denk geldi. Daha çok küçük, konuşamıyor ama büyüyüp konuşmaya başlayınca dilini nasıl anlayacağız?

Oy ver:
loading
3(27 oy)

Vaktin birinde bir doktorun yolu bir köye düşmüş. Bakmış köylüler dertli bir şekilde oturmuş düşünüyorlar, merak edip sormuş:

- Ne var? Nedir derdiniz?

- Genç bir kadın var çok hasta ölüyor.

Doktor:

- Bir de ben bakayım! demiş.

Oy ver:
loading
4(1 oy)

Sayfalar