kum

Temel, her gün sınır kapısından, selesinde kum dolu bir bisikletle geçiyormuş. Gümrük memuru da her gün, Temel'in üzerini ve bisikletin selesindeki kumu didik didik arıyormuş: çünkü Temel'in kaçakçılık yaptığına eminmiş. Bu yıllarca devam etmiş Temel yaşlanmış sınırdan geçmez olmuş, gümrük memuru emekli olmuş. Gümrük memuru dayanamayıp birgün kahvehanede Temel'in yanına gidip sormuş:

- Yıllarca gümrükten bir şeyler kaçırdığına eminim ama hiç yakalayamadım, söylesene sen sınırdan ne kaçırıyordun kuzum?

Temel mahçup bir halde kısık sesle cevap vermiş:

- Bisiklet!!!

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Bir Yahudi, bir Hristiyan ve bir Müslüman kimin daha çok dindar olduğuna dair tartışıyorlarmış. "Çölün ortasında devemin üzerinde gidiyordum" demiş Müslüman. "Aniden, nereden geldiği belli olmayan çok büyük bir kum fırtınası koptu. Devemin yanına uzandım, deveyle birlikte kumlara daha çok gömüldükçe, gerçekten sonumun geldiğini düşündüm. Ama, Allah'a inancımı yitirmedim. Dua ettim, dua ettim ve aniden etrafımdaki on millik alanda fırtına durdu ve ben köyüme dönebildim." Hristiyan , "Bir gün okyanusta küçük bir kayıkta balık tutarken, dev bir fırtına koptu. 2 metre boyunda dalgalar!

Oy ver:
loading
3(21 oy)

Genç deve annesine sormuş:

- Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?

Anne cevap vermiş:

- Çölde kuma batmamak için.

Genç deve tekrar sormuş:

- Peki kirpiklerimiz niye bu kadar gür?

Anne tekrar cevap vermiş:

- Çölde kum fırtınalarında gözümüze kum kaçmasın diye.

Oy ver:
loading
4.5(8 oy)

Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşıyormuş. Bunu gören doktor, demiş ki:

- Öyle sürülmez, düzeltsene arabayı!

Deli hemen cevaplamış:

- Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm. Akşama kadar kum taşıttırdılar. Enayi miyim ben!...

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)