mühendis

Adamın biri çarşıda gezinirken bir evcil hayvanlar mağazasının önünden geçer ve merak edip ne var ne yok diye içeri girip gezinmeye başlar. Maymunların olduğu yere gelince bir müşterinin maymunu alıp mağaza sahibine fiyatı sorduğunu görür. Satıcı 5.000$ der ve müşteri hiç itiraz etmeden ödeyip çıkar. Gezinen adam merak edip satıcıya sorar. Bu maymun neden bu kadar pahalı. Satıcı:

- O maymun autocad, catia, excell, word'ü iyi bilir. Her türlü çizimi yapabilir, der.

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Bir grup mühendis bir televizyon yarış programı için bir adaya bırakılır. Yanlarında sadece giyeceği elbiseleri ile adaya bırakılan mühendisler hayatlarını yardım almadan devam ettireceklerdir. Mühendisler önce bir ağaçtan ev yapmak için kolları sıvar. Göz kararı ölçü alamadıklarından kimisi tek gözünü kısıp başparmağı ile ölçü alır kimisi karış ile ölçerek, özenerek işlerini yaparlar. Bu arada bir tanesi iş yapmadığı gibi kendisinin daha iyi yapacağını söyler, yaptıkları işi de beğenmez.

Oy ver:
loading
3(4 oy)

Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.

- Pardon. Ben neredeyim acaba? diye sorar.

- Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin. der adam.

Yönetici sinirlenir:

Oy ver:
loading
2.5(7 oy)

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı:

- Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.

Fizikçi:

Oy ver:
loading
4(7 oy)

1950'li yıllarda Türkiye'ye birkaç Amerikalı mühendis gelmiş. Bazı imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlar Türkiye'de yol güzergahını belirleyecek ne alet var, ne de eleman. Nafia mühendisleri bir eşeği yokuşa sürüyorlarmış, arkasından da yol işçileri şeritmetre çekip eşeğin ayak izlerine kazık çakıyormuş. Böylece yapılacak yol için istikamet belirliyorlarmış. Bu durum Amerikalı mühendislerden birinin dikkatini çekmiş. Mühendis sormuş:

- Ne yapıyorlar böyle?

Türk yetkili:

- Rampada yolun güzergahını belirliyorlar.

Mühendis:

- Nasıl yani, anlayamadım? demiş.

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Sayfalar