okul

Baba öfkeyle bağırıyordu:

- Rezalet! Kepazelik! Okulda iyice sermişsin. Hiç çalışmıyorsun!

- Ama baba, o kadar çok ders yığılıyor ki, başarmak imkânsız.

- Ne demen imkânsız? Ben Türkçede imkânsız diye bir kelime bilmiyorum.

Babasının bu sözü üzerine, oğlu odadan çıktı. Banyodan dişmacunu tüpünü alıp döndü, tüpü masanın üzerine sıkıp boşalttı. Sonra seslendi:

- Haydi bakalım, doldur şimdi bu macunu tüpe!

Oy ver:
loading
2.5(4 oy)

Öğretmen uzun uzun proteinler, karbonhidratlar, yağlı maddeler konusunda bilgiler verdi, insanların beslenmesi ile ilgili açıklamalar yaptı... Sonunda bir soru sordu:

- Siz bana, insan için en önemli üç gıdayı sayabilir misiniz?

Arkalarından bir öğrenci seslendi:

- Sabah kahvaltısı, öğle yemeği, akşam yemeği efendim!...

Oy ver:
loading
4(10 oy)

Öğretmen coğrafya dersini sona erdirmişti ki, bir çocuk parmak kaldırarak sordu:

- Sahi, dünyamız günün birinde yok mu olacak, öğretmenim?

- Evet, çocuğum!

Öğrenci bir an düşündü:

- Peki, uçmakta olan uçaklar o zaman nereye inecekler!

Oy ver:
loading
3.5(12 oy)

Bir müzayede tellâlının oğlu, o akşam okuldan dönünce babasıma hesaptan sıfır aldığını söyledi:

- Öğretmen bana 2 kere 12'nin kaç yaptığını sordu ve benim verdiğim rakamı reddetti, diye izah etti.

Baba sordu:

- Peki, sen 2 kere 12 kaç eder demiştin?

- Yirmi iki ama öğretmen kabul etmedi!

- O zaman 23 deseydin!

- Tam diyecektim ki arkadaş, benim ağzımı açmama vakit bırakmadan 24 deyiverdi. Neticede, onun rakamını kabul ettiler tabii!

Oy ver:
loading
2.5(22 oy)

Profesör, erkek beyninin, kadın beyninden aşağı yukarı yüz gram daha ağır olduğunu açıkladıktan sonra, kız öğrenciye bu farkın ne anlama geldiğini sordu. Doktor adayı genç kız güldü:

- Beyinler arası farklılaşmada esas olan miktar değil, kalite farkıdır hocam...

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Sayfalar