papağan

Küçük bir papağanın onbeş altına satıldığını gören Nasreddin Hoca, bir koşuda evine gidip kümesteki hindisini tutmuş. Apar topar pazara götürüp başlamış bağırmaya:

- Satılık hindii.... Satılık hindii.... Yirmi altına satılık hindi!

Şaşırmış pazardakiler.

- Yahu hocam, demişler. Bir hindinin yirmi altın ettiği nerede görülmüş.

- Ne olmuş? diye çıkışmış Hoca. Demin bir kuşu onbeş altına sattılar.

- Ama o papağandı, demişler. Tıpkı insan gibi konuşuyor o.

- Olsun! demiş Nasreddin Hoca. O konuşuyorsa bu da düşünür!...

Oy ver:
loading
3(18 oy)

Adamın birinin papağanı varmış. Ama çok içkiciymiş. Bir gün sahibi eve iki şişe viski getirmiş ve papağanına demiş ki:

- Ulan bunu içersen tüylerini diri diri yolarım, akşama misafirim var!

Akşam misafir gelecek, adam bir bakmış ki papağan sarhoş, kendi tüyünü kendi yoluyormuş.

- Benim için fark etmez!...

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Yüzbaşı evin papağanına belli başlı kelimeleri ezberletmişti. Mehmet gel, Mehmet git, şunu yap, bunu yapma v.s. Evde kimsenin bulunmadığı bir sırada evin yeni emireri ortalığı silip süpürmekle meşgul görünüyordu. İçeriden Mehmet diyen sesi duyunca fırladı koştu:

- Buyur, dedi ama arkası gelmedi.

Tekrar işine daldı. Bir zaman sonra tekrar çağrıldı. Şaşırmıştı. Odada bu emri beklemeye karar verdi. Papağana gözü takıldığı anda da papağan "Mehmet" diye çağırmasın mı. Derhal hazır ol vaziyetine geçerek:

- Buyur komutanım, dedi. Kusura bakma seni kuş sandımdı.

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Sayfalar