Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Şehirli tavukla, köylü tavuk gezerken, bir vitrinde iri ve beyaz yumurtalar görürler. Şehirli, gururla yanındakine döner:

- Görüyor musun; bunları ben yumurtladım, tanesi otuz kuruşa satılıyor!

Az ilerdeki vitrinde daha büyük ve sarı kabuklu yumurtalar görünce köylü tavuk arkadaşını dürter:

- Bak bunlar da benim yumurtalarım; kırk kuruşa satılıyor!

Şehirli altta kalmaz:

- Valla şekerim bizim horoz bey, on kuruş için bir tarafını yırtmaya değmez diyor!...

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Tonyalı Cemal, Temel'e övünüyormuş:

- Benim büyük dedem, Sarıkamış'ta savaşmış... Dedem, Kurtuluş Savaşı'nda savaşmış... Babam Kore'de savaşmış...

Temel, Dursuna küçümseyerek bakmış:

- Ula sizin aile de amma geçumsuzmuş!...

Oy ver:
loading
3.5(12 oy)

Anaokulunun son günü küçük öğrenciler, öğretmenlerine hediye verdikleri bir parti düzenler. Çiçekcinin oğlu öğretmene bir hediye paketi uzatır. Ögretmen paketi yavaşça sallar eliyle tartar ve der ki:

- Sanırım bu bir buket çiçek...

- Dogru.. Nerden bildiniz öğretmenim?

- Şey, tahmin ettim...

Sıradaki öğrenci şekercinin kızıdır. O da öğretmene bir hediye verir. Öğretmen gülümseyerek paketi alır, eliyle tartar ve hafifçe sallar:

- Sanırım bu bir kutu çikolata...

- Aaa, nerden bildiniz öğretmenim?

Oy ver:
loading
3.5(19 oy)

Genç Temel bir gün baloya gitmiş. Orada kendince yaşça çok büyük güzel bir kadınla görmüş. Yanına gidip sormuş:

- Merhaba cüzel payan. Penimlen tans eder misunuz?

Kadın Temel'e küçümseyerek bakmış:

- Bir çocukla asla dans etmem.

Temel:

- Lutfen benu affedun. Hamile oldiğunizu bimayudum!...

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirmiş ve sürmeye uğraşıyormuş. Bunu gören doktor, demiş ki:

- Öyle sürülmez, düzeltsene arabayı!

Deli hemen cevaplamış:

- Geçen gün senin dediğin gibi sürdüm. Akşama kadar kum taşıttırdılar. Enayi miyim ben!...

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Sayfalar