Üç sinek birgün otele gitmişler. Resepsiyondan bir oda istemişler. Resepsiyon: "Oda kalmadı!" demiş. Sineklerin biri paspasın altına, diğeri ise lavabonun içine, ötekisi de tuvaletin içine girmiş. Sabahleyin hepsi biraraya toplanıp konuşuyorlarmış. Paspasın altına giren sinek:
- Hiç rahat edemedim! Gelen geçen üzerime bastı, demiş.
Lavabonun içindeki:
- Hiç rahat edemedim! Gece çok yağmur yağdı, demiş.
Tuvalete giren sinek ise:
- Hiç rahat edemedim! Gece hava bozdu; önce gök gürültüsü, sonra yağmur, sonra kar!...
Temel'in askerlik yaptığı tabura yeni bir komutan gelmiş. Hemen askerlerin tabur içtiması için toplanmasını emretmiş. Askerler toplanınca hitaba başlamış:
- Sevgili askerlerim! Sizleri buraya tanışmak için toplattım. Yeni tabur komutanınız benim. Adım "Ahmet". Soyadım "Kırç". Tekrar ediyorum "Kırç". Arada "R" var. Sakın ola diliniz sürçmesin! Bu konuda çok hassasım... Fena yaparım! Şimdi yarım saat içinde soyadımı iyice eberlesin. Sonrasında dağılabilirsiniz. Emir komuta bölük komutanlarında...
Adam bir çiftliğin yanından geçerken içeride hızlı hızlı koşan bir şeyler görür. Dikkatlice bakınca, bunların 3 bacaklı tavuklar olduğunu farkeder. Merak eder ve çiftliğin kapısını çalar. Sahiplerine bunların nasıl olduğunu sorar. Çiftlik sahibi anlatır:
- Biz 3 kişiyiz. Bir tavuk kesiyoruz 2 but çıkıyor. 2 tavuk kesiyoruz 1 but artıyor. Özel bir yem geliştirdik ve sonuçta bu 3 bacaklı tavukları ürettik.