Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir gün Hoca eşeğe yüzü arkaya bakacak şekilde oturmuş.

- Hoca! demişler. Eşeğe ters biniyorsun!

Hoca:

- Hayır! demiş Hoca. Esasında ben doğru biniyorum, eşek ters yöne dönmüş!

Oy ver:
loading
4(28 oy)

Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş:

- Aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu.

Hoca istifini bozmadan

- Bana ne? demiş.

Arkadaşı:

- Ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin? demiş.

Hoca yine istifini bozmadan:

- O zaman sana ne? demiş.

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Temel BMW almış, Dursun'a hava atıyomuş:

- Ula Dursun ha pu BMW ile pen İstanbul'dan Trabzon'a 3 saate ciderim, demiş.

Dursun da:

- Ula olur mu oylee şey nasıl cidersin? demiş.

Gidersin, gidemessin derken bunlar iddiaya girmişler. Temel gitmeden Dursun'a demiş:

- Ula Dursun saat tut 3 saate ordayum!

Nitekim Temel 3 saat sonra Dursun'u aramış ve Dursun'un annesini Dursun'la konuşturmuş sonra tekrar Dursun'a demiş:

- Ula Dursun şimdi 2 saate İstanbul'a döniyrum haberin ola!

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış dolaşıyorlardı. Erkek ahtapot eğildi hafif bir sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı:

- Ne güzel bir gece değil mi sevgilim? Mehtap, yıldızlar, sen, ben... Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle; kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola dolaşıyoruz!...

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Hasta, doktora derdini anlattı:

- Sabahları bir türlü yataktan kalkamıyorum. Canım hiç çalışmak istemiyor.

- Şikayetiniz bunlar mı?

- Evet.

- Bunun adı, tembellik.

- Biliyorum, doktor. Ama patronuma hastayım demek için bunun Latince bir adı yok mu?

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Sayfalar