Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Fıkra bu ya; keçinin biri bir gün otobüsle Taksim'e gitmeye karar vermiş. Evinden çıkıp durağa kadar yürümüş. 5 dakika otobüs durağında bekledikten sonra nihayet Taksim otobüsü gelip durakta durmuş. Keçi gayet saygılı bir şekilde sırasını beklemiş ve sıra kendisine geldiğinde otobüsün merdivenlerinden yukarıya doğru çıkmaya başlamış. Ancak otobüsün tabelasından da emin olmadığı için herhangi bir yanlışlığa meydan vermemek için bir kez de şöföre otobüsün nereye gittiğini öğrenmek için sormuş. Bunun üzerine şöför keçiye biraz da şaşkınlıkla bakarak "Taksim'e" demiş.

Oy ver:
loading
3(8 oy)

Köylülerden biri Hoca'ya sorar:

- Hoca, dünya kaç metre?

Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından. Hoca onu göstererek:

- Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!...

Oy ver:
loading
4.5(31 oy)

Japonun biri yanında çok güzel bir bayanla bir bara gitmiş. Barda Amerikalı, Alman ve Temel oturuyorlarmış. Amerikalı yerinden kalkıp Japon'un yanına gidip:

- Hey sen! Dışarı gel bakalım! demiş!

Amerikalı'yla Japon dışarı çıkmışlar ve 5 dakika sonra Japon tek başına bara dönmüş. Bardakiler merakla Japon'a ne yapıpta Amerikalı'yı dövdüğünü sormuşlar. Japon:

- Kendisine Nagaşigeri tekmesi attım! demiş.

Alman bu durum üstüne sinirlenmiş ve Japon'u dışarı davet etmiş. Ama Japon yine dönmüş. Bardakiler yine sormuşlar. Japon da cevap vermiş:

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Çinli'nin biri kasaba pazarına gidecekmiş. Yol da az buz değil... Köylüleriyle, ailesiyle vedalaşmış, siparişlerini almış yola düşmüş. Günlerce yürüyüp kasabaya varmış. İşini görmüş, eşin dostun, evdekilerin siparişlerini almış. Dönmeye hazırlanırken, bir aynacı tezgahındaki aynaları görmüş. Aklına genç karısı gelmiş. Köyde hiç ayna olmadığını, bu hediyenin onu mutlu edeceğini düşünerek, bir ayna almış. Eve döner dönmez, hayatında ilk defa ayna gören karısına keyifle vermiş hediyesini. Kadın, aynayı eline almasıyla, çığlığı basıp, iki gözü iki çeşme, fırlayıp kaçmış evden.

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Yaşı geçkin evli çift çocuk sahibi olamayınca evlat edinmeye karar vermişler. Nasıl olduysa, Çin'li bir bebeğe denk gelmişler. Hal böyle olunca da gidip Çince kursuna kayıt yaptırmışlar.

Çince kursunun hocası, çifte sormuş:

- Efendim Çince zaten çok zor bir dildir. Bu yaştan sonra Çince'yle işiniz nedir?

Çift de durumu açıklamış:

- Beyefendi biz bir bebek evlat edindik. O da Çin'li denk geldi. Daha çok küçük, konuşamıyor ama büyüyüp konuşmaya başlayınca dilini nasıl anlayacağız?

Oy ver:
loading
3(27 oy)

Sayfalar