Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir grup kız arkadaş birlikte tatile çıkmışlar. Kalacak yer ararlarken beş yıldızlı bir otelin üzerindeki; "Yalnızca bayanlar için!" yazısı dikkatlerini çekmiş. Grupta erkek olmadığı için burada konaklamaya karar vermişler. Resepsiyondaki akıllara ziyan derecede yakışıklı genç, bayanlara otel hakkında küçük bir brifing vermeye başlamış:

- Otelimiz beş katlıdır. Katları teker teker gezip arzunuza göre istediğiniz herhangi bir katta kalabilirsiniz. Herhangi bir kata çıkar çıkmaz göreceğiniz, o katta neler olduğunu açıklayan tabelalar size yardımcı olacaktır. Yalnız dikkat etmeniz gereken husus; bir kez üst kata çıktınız mı bir daha alt kata inemezsiniz.

Oy ver:
loading
4(38 oy)

İki adam ölür. Cennete mi yoksa cehenneme mi gideceklerine karar verememişler. Cennetten sürekli bağırma ve haykırma sesleri geliyormuş. Cennetteki meleklerden birine sormuşlar: "İçerde ne oluyor?". Melek de onlara: "İçerde kanat takmak için delik açıyorlar…" demiş. Adamlardan biri diğer adama: "Ben cehenneme gidiyorum!" demiş. Diğer adam: "Neden cennete gitmiyorsun da cehenneme gidiyorsun?" diye sormuş. Adam:

- Cennette kanat takmak için delik açıyorlar ama cehennemde kuyruk takmak için delik açmalarına gerek yok! Çünkü onun, zaten yeri hazır!...

Oy ver:
loading
4(65 oy)

Yazın karınca gece gündüz, durmaksızın çalışırken; ağustos böceği vur patlasın çal oynasın, şarkılarla, türkülerle, eğlenerek geçirmiş tüm zamanını... Nihayetinde kış gelmiş... Karınca sıcacık evinde, kışın yiyeceğini biriktirmiş olmanın gururuyla evinde keyif sürerken; bir gün aniden kapısı çalınmış. Gelen ağustos böceğiymiş...

- Eee, demiş karınca. Yaz boyunca vur patlasın çal oynasın eğlendin. Oysa ki ben kışı düşünüp çalışıp çabalayıp, alnımın teriyle yiyeceğimi biriktirdim. Şimdi sen benden bir parça yemek isteyeceksin öyle mi?

Oy ver:
loading
4(111 oy)

Nasreddin Hoca ramazan günlerinde kaç gün oruç tutuğunu hesaplamak için, pazardan bir çömlek almış. Her tutuğu günde çömleğe bir tane taş atarmış... Köylünün de bu işten haberi varmış. Nasreddin Hocanın oğlu bi gün hocadan gizli gizli çömleğe bir kaç avuç taş atmış. Hoca kahvede otururken köylünün biri hocaya:

- Hocam bu gün ramazanın kaçıncı günü? diye sormuş.

Hoca da ben bi eve gideyim senin sorunun cevabını vereceğim demiş. Hoca gitmiş eve çömlekteki taşları saymış. Kahveye geldiğinde, köylü:

- Ne oldu Hoca kaç gün oldu? deyince...

Oy ver:
loading
4(254 oy)

Ava çıkmış adam başına gelenleri anlatıyormuş; "Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultacak vakit yok!.. Silahı bir kenara attığım gibi başladım kaçmaya. Fakat ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmıştı. Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü...Fırsat bu fırsat, tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı kalktı, bana yetişti. Yine nefesi ensemde... Pençesini uzatsa omuzumdan yakalayacak. Allahtan tam o sırada yine ayının ayağı kaydı, yere düştü. Talih bana gülüyor!

Oy ver:
loading
4(9 oy)

Sayfalar