Karadenizli Fıkraları

Temel oduncu olmaya karar vermiş. Baltayla dalmış ormana, yaşlı bir ağaç bulup kesmiş. Yine baltasıyla güçlükle parçalara ayırıp, götürüp satmış. Ama bakmış ki bu iş böyle olmayacak. Hem çok uğraştırıyor hem eline az para geçiyor. Diğer oduncular bu işi nasıl yapıyor diye merak etmiş. Oramana doğru giden bir oduncuyu uzaktan izlemiş ve elindeki motorlu testereyi görmüş. Demek ki bütün marifet bu alette deyip, hemen bir hırdavatçıya gitmiş. Oduncu Temel hakkında devamını oku »

Temel ile Dursun, parasızlıktan bıkıp para kazanmak ister ve karar verirler. Türkiye'yi bırakıp Amerika'ya giderler. Bir parkta otururlarken, Temel: "Dursun, biz burada ayrılalım ve 1 sene sonra bir daha burada buluşalım" der. Dursun da: "Tamam olur." der. 1 sene sonra Dursun parka gelir. Bir bakar Temel limuzinle gelir. Dursun şaşırır ve dayanamayıp Temele sorar:

- Ula Temel. Bu kadar parayı nereden buldun?

Temel:

- Ula bi tuvalet yaptım. 1 dolar atıyorsun, fermuarı indiriyor şeyini çıkartıyor işini yaptırıyor ve şeyini yerine koyup fermuarı kapatıyor. Makine hakkında devamını oku »

Dursun posta memuru olan arkadaşı Temel'e sormuş:

- Ula Temel on yildur posta memurisun. On yildur her cün onlarca mektup damgalayisun. Ne sıkıcı işin var ula. Sen hiç bıkmayi misun?

Temel:

- Niçin pıkayum da? Her cün tarih teğişiyor!...

Temel gece eve çok geç vakitte zil zurna sarhoş olarak gelmiş. Sabah kalktığında pantolunun üzerine kusup berbat ettiğini farketmiş. Durumu karısı Fadime'ye farkettirmemek için:

- Ula Fadime demiş, Tün muhtar içtu içtu en soninda ta üstüme kusti.

Fadime almış pantolu yıkamaya götürmüş. Biraz sonra da içerden seslenmiş.

- Ula Temel ha pok yiyenun uşağu muhtar pantola sadece kusmamiş. Ha pir te içüne pislemuş!...