Karı-Koca Fıkraları

Karı-Koca fıkraları; evli çiftler arasında arasındaki atışmaları ve aldatma durumunu konu edinir. Araya bazen de kaynana muhabbeti girer.

İki adam Akmerkez'de karılarını kaybetmiş hararetle arıyorlarmış. Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne oluyor demeye kalmamış biri; "Kardeş kusura bakma karımı kaybettim de onu arıyorum" demiş. Diğeri; "Sen de kusura bakma ama ben de karımı arıyorum" demiş.

Oy ver:
loading
3.5(18 oy)

Birkaç yıllık evli çiftin bir bebekleri olur. Ancak günler haftalar geçtikçe bebeğin çok farklı ve insanüstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar. Bir yaşına geldiğinde yetişkin gibi konuşur, iki yaşında aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya baslar, üç yaşında ileri matematik profesörleriyle tartışmaya oturur ve dört yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya baslar... Der ki:

- Tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim, ben öldükten 2 yıl sonra annem ölecek, annem öldükten 1 yıl sonra babam ölecek...

Oy ver:
loading
2(9 oy)

Telefon çalar:

Adam: Kızım benim, hanımı çağırıver sen bana!

Hizmetçi: Bir dakika efendim!

Hizmetçi: Alo!

Adam: Ne oldu kızım, hanım nerede?

Hizmetçi: Ay beyfendi nasıl söylesem, hanımefendi yatak odasında biriyle beraber.

Adam: Ne, bir adamla mı?

Hizmetçi: Maalesef, beyfendi.

Adam: Ne?! Hem de benim evimde ha! Bana bak kızım, git benim çalışma odama, aç masamın çekmecesini ordaki tabancayı al, ikisini de öldür, emrediyorum sana!

Hizmetçi: Beyfendi, ben nasıl yaparım öyle şeyi?

Oy ver:
loading
4.5(14 oy)

Sabah kahvaltıda kadın:

- Eminim sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile! dedi.

- Tabii hatırlıyorum! dedi adam.

Çıktı, gitti. Öğleye doğru kapı çalındı. Çicekçi çocuk harika bir kırmızı gül buketi bıraktı. Az sonra kapı tekrar çalındı, bu defa köşedeki pastahanenin çırağıydı gelen... Kocaman bir çikolata kutusu bıraktı gitti. Öğleden sonra gelen kutudan da, olağanüstü güzel bir elbise çıktı. Kadın kocasının dönmesini zor bekledi ve daha kapıda boynuna sarıldı.

Oy ver:
loading
3(40 oy)

Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avusturalya'da tatil yapmaya karar vermişlerdi. Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı. Sessizliği pilotun anonsu bozdu:

- Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız! Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız. Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak.

Oy ver:
loading
3(17 oy)

Sayfalar