Karı-Koca Fıkraları

Karı-Koca fıkraları; evli çiftler arasında arasındaki atışmaları ve aldatma durumunu konu edinir. Araya bazen de kaynana muhabbeti girer.

Tipik bir maço adam, çok hoş bir sarışınla evlenir ve nikâhın hemen ardından kurallarını ortaya koyar:

- Eve ne zaman istersem, saat kaçta istersem ki her şeyden önce eğer istersem, o zaman gelirim ve senden bu konuyla ilgili bir tartışma istemiyorum. Ben başka bir şey söylemedikçe, her aksam yemek masasını kusursuz istiyorum. İstediğim zaman eski kız arkadaşlarımla içmeye ve kâğıt oynamaya giderim ve bana bu konuda güçlük çıkarma sakın. Bunlar benim kurallarım. Yorumun var mı?

Kadın:

Oy ver:
loading
5(4 oy)

Anne ve babası ile uzun bir tartışmadan sonra bıyıkları yeni terleyen delikanlı, bavulunu toplamış...

- Sakın beni durdurmaya kalkmayın... Ben heyecan istiyorum, aşk istiyorum, coşku istiyorum, bol para, güzel kızlar istiyorum. Bu evde bunların hiçbiri mümkün değil.

Sonra kapıya doğru yürümüş. "Dur" diye bağırmış, babası arkasından.

- Size söylemiştim, beni durdurmaya teşebbüs etmeyin!

Diye geriye bağırmış delikanlı... "Dur" diye yeniden bağırmış babası, oğlu bahçe kapısından çıkarken...

- Dur! Beni de bekle!!!

Oy ver:
loading
5(3 oy)

Akşam adam eve gelir, karısıyla yemek yedikten sonra... Adam karısına 2 tane aspirin verir. Karısı: "Bunu neden verdin?" diye sorar. Kocası da: "Baş ağrısına iyi gelir!" der. Karısı: "Başım ağrımıyor ki" der. Adam pis pis sırıtarak: "Olsun biraz sonra ağrıyacak!"

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Velayet davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:

- Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım!

Hakim kocaya sormuş:

- Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?

Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:

- Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi. Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı
deliğe atanın mı?

Hakim yazıcıya seslenmiş:

- Yaz kızım! Çocuğun velayetinin babaya verilmesine...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Çinli'nin biri kasaba pazarına gidecekmiş. Yol da az buz değil... Köylüleriyle, ailesiyle vedalaşmış, siparişlerini almış yola düşmüş. Günlerce yürüyüp kasabaya varmış. İşini görmüş, eşin dostun, evdekilerin siparişlerini almış. Dönmeye hazırlanırken, bir aynacı tezgahındaki aynaları görmüş. Aklına genç karısı gelmiş. Köyde hiç ayna olmadığını, bu hediyenin onu mutlu edeceğini düşünerek, bir ayna almış. Eve döner dönmez, hayatında ilk defa ayna gören karısına keyifle vermiş hediyesini. Kadın, aynayı eline almasıyla, çığlığı basıp, iki gözü iki çeşme, fırlayıp kaçmış evden.

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Sayfalar