Karı-Koca Fıkraları

Karı-Koca fıkraları; evli çiftler arasında arasındaki atışmaları ve aldatma durumunu konu edinir. Araya bazen de kaynana muhabbeti girer.

Çocuk babasına sorar:

- Babacığım, annemle nasıl evlendiniz?

Adam eşine dönüp:

- Görüyor musun, çocuk bile anlam veremiyor?!...

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine gelir. Karısı ise son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını sorgulamaya başlar:

- Söyle bakalım Superman. Neler yaptın bu akşam?

- Valla karıcığım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkardık.

- Eee... Sonra ne yaptınız superman?

- Oradan striptize gittik... Ben sadece seyrettim.

- Yani sen bir şeyler yapmadın degil mi, superman?

- Ben hiç bir şey yapmadım... Benim bir karım ve mutlu bir evliliğim var dedim... Fakat sen niye bana ikide bir süpermen diyorsun?

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Adamın işi varmış; İstanbul'dan, Ankara'ya gidiyormuş. Tam uçağa binerken kulağında bir ses:

- Binme, bu uçak düşecek!

Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış: "Uçak düştü kurtulan olmadı." Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:

- Binme, bu tren raydan çıkacak!

Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:

- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...

Oy ver:
loading
4(29 oy)

Adamın biri, bir aydır tatilde yalnız başına bıraktığı karısını hafta sonu nedeniyle ziyarete gitmişti. Karısı kendisini garda karşılayıp boynuna atladı; "Ah sevgilim bir bilsen seni ne kadar özlemişim, gelmene öyle mutlu oldum ki". Akşam yemekten sonra karı koca oteldeki odalarına çekildiler kapıyı kapatır kapatmaz, öpüşüp koklaşmaya tatlı sözler mırıldanmaya başlarlar. Fakat tam bu sırada, komşu odadan bir tekme duvara iner. Ardından öfkeli bir ses gürler:

- Yeter yahu!... Her gece... Her gece... Bırakın da hiç olmazsa bu gece uyuyalım!

Oy ver:
loading
2(5 oy)

Adamın geleneksel yapısı; geniş alınlı, uzun burunlu, burnuna yakın masmavi gözler, belirgin bir çene, uzun sırt, nispeten kısa bacaklar. Günlerden bir gün nur topu gibi oğlu olur. Hokka gibi burun, zeytin gibi gözler, son derece orantılı bir vücut... Kısacası; arslan parçası bir delikanlı. Baba hayatından çok memnundur. Aradan iki yıl geçer... Adam karısına gururla sorar:

- Bu çocuk kime benziyor?

Muhterem eşi:

- Sen tanımazsın!

Oy ver:
loading
3(6 oy)

Sayfalar