Kısa Fıkralar

Eve geldiğinde burnu kanıyordu. Meraklanan annesine:

- Okula hokkabaz geldi. Burnumdan üç tane demir ellibinlik çıkardı, dedi.

- Ama hokkabaz göz aldatır! Burun kanatmaz ki!

- Zaten burnumu hokkabaz kanatmadı ki! Başka para kalıp kalmadığını kontrol eden arkadaşlarım kanattı...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Karı koca, evliliklerinin 40. yıldönümünde sert bir ağız dalaşına girerler. Adam der ki:

- Sen öldüğünde, mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim karım yatıyor. Her zamanki gibi soğuk!"

"Yaa!..." demiş kadın:

- Sen öldüğün zaman da ben senin mezar taşına şöyle yazdıracağım: "Burada benim kocam yatıyor. Nihayet sertleşti!..."

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Adamcağız bypass ameliyatı geçirmiş:

- Bol bol sebze yiyeceksiniz! Günde sekiz saat uyuyacaksınız, yorulmak yok! demiş doktoru.

- Pekiyi, seks... Seks yapabilir miyim? diye sormuş, adam.

- Sadece karınızla! demiş doktor.

- Nasıl yani? diye sormuş adam!

- Fazla heyecanlanmanız pek doğru olmaz!!!

Oy ver:
loading
3.5(4 oy)

Temel gece işinden eve dönerken evinin yandığını fark eder. Alevlerin arasına dalıp ilk önce kızını kurtarır. Sonra oğlunu daha sonra karısını kurtarır. İçeri aralıklarla girip çıkmaya devam edince Dursun merak edip sorar:

- Neden içeri girip çıkıyorsun?

Temel cevap verir:

- Kaynanam içeride, onu çeviriyorum!...

Oy ver:
loading
0(0 oy)

Bir gün, Nasreddin Hoca Konya'ya gitmiş. Camide vaaz verirken:

- Ey müslümanlar! demiş. Sizin kentinizin havasıyla bizim Akşehir'in havası birdir.

Vaazı dinleyenlerden biri:

- Nereden biliyorsun Hoca'm? diye sormuş.

Nasrettin hoca:

- Akşehir'de ne kadar yıldız varsa, Konya'da da o kadar var! yanıtını vermiş.

Oy ver:
loading
4.5(13 oy)

Sayfalar