Kısa Fıkralar

Kızılderilinin biri ismini değiştirmek için mahkemeye başvurmuş. Hakim sormuş:

- Adın ne?

Kızılderili:

- Papatyalar açan yeşil kırlar arasından geçerken keyifle ıslık çalan küçük lokomatif.

Hakim:

- Peki adını ne olarak değiştirmek istiyorsun?

Kızılderili:

- Çuf çuf.

Açık denizdeki geminin kaptanı ölünce, Karadenizli'dir diyerek Temel'i kaptanlığa getirirler... Bir iki gün işler iyi gider. Fakat üçüncü gün sabaha karşı gemi karaya oturur. Tayfalar, Temel'e çıkışırlar:

- Ne ettin kaptan? Gemiyi karaya oturttun...

Temel de kendini savunur:

- Pen pişey etmedum... Denuz pitti!...

Adamın biri eve; aldığı viagraları getirmiş. Papağanı tüm kutuyu bitirmiş. Bunu gören adam çok sinirlenmiş, papağanın ateşi sönsün, diye buzluğa atmış. 4 saat sonra buzluğu bir açmış ki papağan kan ter içinde kalmış. Adam: "Ne oldu sana; niye terledin; saatlerdir buzluktasın?" deyince. Papağan:

- Kolaysa sen dene bakalım, saatlerdir tavukların donmuş bacaklarını açmaya çalışıyorum! demiş.

McGyver markete girmiş. Rastladığı ilk görevliye:

- İyi günler, ben 6 metre dikenli tel, bir tane demir makası, bolca zımpara kağıdı, bir de elektrikli testere istiyorum! demiş.

Görevli şaşırmış:

- Afedersiniz efendim ama burası küçük bir market... Saydığınız şeyler burada bulunmaz maalesef. Biz sadece basit atıştırmalıklar, sebze, meyve, konserver gibi şeyler satıyoruz.

McGyver biraz düşünmüş. Sonra görevliye dönmüş:

- Tamam, onlar da işimi görür!!!

Gözleri görmeyen, bekar ve fakir bir Kayserili -nereden rast geldiyse- bir cine rastgelmiş. Cin, Kayserili'ye demiş ki:

- Benden bir dilek hakkın var... Ne istiyorsan dile, yerine getireyim!

Kayserili'yi almış bir düşünce... Zavallı gözlerinin açılmasını mı istesin?.. Evlenmek mi istesin?.. Yoksa zenginlik mi istesin?.. Bilememiş. Uzunca süre düşündükten sonra cine dönmüş ve dileğini söylemiş:

- Oğlumu, altınlarımı sayarken görmek istiyorum!...