Kısa Fıkralar

Bir gün Nasrettin Hoca gömleğini yıkayıp asmış. Birden bir rüzgar esmiş ve Nasrettin Hoca'nın gömleğini alıp kayaya fırlatmış. Nasrettin Hoca karısına seslenmiş:

- Hanım... Hanım!

Karısı gelmiş: "Ne oldu bey?" diyerek. Hoca:

- Büyük bir tehlike atlattık!

- Alt tarafı gömlek kayaya çarpmış ne olacak bey?

- Öyle deme karıcım ya içinde ben olsaydım!...

Oy ver:
loading
4(494 oy)

Kimin askeri daha cesur yarışması varmış. Karacının komutanı; "Oğlum şu tankın altına atla!" demiş. Asker atlamış ölmüş. Havacının komutanı; "Oğlum şu uçaktan betona paraşütsüz atla!" demiş. Asker ölmüş. Denizcinin komutanı; "Oğlum şu geminin altına atla!" demiş. Asker: "Nah atlarım" demiş. Denizci komutanı dönüp; "Bakın, benim askerim daha cesur, komutanına nah çekiyor!"

Oy ver:
loading
4(82 oy)

Bir gün Hoca eşeğe yüzü arkaya bakacak şekilde oturmuş.

- Hoca! demişler. Eşeğe ters biniyorsun!

Hoca:

- Hayır! demiş Hoca. Esasında ben doğru biniyorum, eşek ters yöne dönmüş!

Oy ver:
loading
4(28 oy)

Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş:

- Aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu.

Hoca istifini bozmadan

- Bana ne? demiş.

Arkadaşı:

- Ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin? demiş.

Hoca yine istifini bozmadan:

- O zaman sana ne? demiş.

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Hayvanat bahçesinde iki ahtapot kollarını birbirine sarmış dolaşıyorlardı. Erkek ahtapot eğildi hafif bir sesle dişi ahtapotun kulağına fısıldadı:

- Ne güzel bir gece değil mi sevgilim? Mehtap, yıldızlar, sen, ben... Ve bu güzel gecede seninle ikimiz böyle; kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola, kol kola dolaşıyoruz!...

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Sayfalar