Sende Evlat, Bende Kuyruk Acısı

İnançlı ve oldukça merhametli bir adam bir yılanın kaya kovuğundaki hâline acır ona yiyecek ve içecek götürür. Yılan da bu iyiliğin altında kalmaz ve adamatopraktan çıkardığı bir altını verir. Karşılıklı bir dostluk kurulur her seferinde adam yiyecek götürür, yılan da adama altın verir bu böyle yıllar boyunca sürer.

Günlerden bir gün adam çok hastalanır ve günlerce hasta yatar. Yattığı sürece de yılanın yemeksiz kaldığını düşünerek oğluna durumu anlatır ve yılana yiyecek götürmesini ve yılanın verdiği altını almasını söyler. Oğlan babasının sözüne uyarak yılana yiyecek götürür, yılan da yuvasından altını getirir. Bunu gören delikanlı demek ki: “Yılanın yuvasında altın dolu, her gün gelip altın alana kadar; yılanı öldürür, altınların hepsini alırım!” der ve yerden bir taş alıp yılana fırlatır. Yılanın kuyruğu kopar, yılan da atılıp oğlanı sokar. Oğlan ölür. Baba oğlunun gelmediğini görüp bir şeyler olduğunu hisseder. Hasta yatağından güç bela kalkarak yılanın kovuğuna gider ve sorar:

- Yılan kardeş burada neler oldu?

Yılan da olup biteni anlatır. O zaman adam oğlunun suçlu olduğunu anlar yılandan özür diler.

- Yılan kardeş olan olmuş gel yine eskisi gibi dost olalım!

Yılan da adama:

- Sende evlat, bende kuyruk acısı olduktan sonra biz artık dost olamayız! der.

Oy ver:
loading
3(18 oy)