Kısa Fıkralar

İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle "saatte 160'la" uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. "Arabayı süren":

- Onbin liralık, dedi, süper olsun.

Benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra:

- Gidin işinize be! diye bağırdı, sizin civatalarınız gevşek!

İkincisi; "araba kullanana" döndü:

- Gördün mü! Araba masraf kapısı açtı bile!

Oy ver:
loading
4(72 oy)

Sanane, Banane ve Terbiye adlı üç kardeş varmış. Bunlar plaja gideceklermiş ama mayoları yokmuş. Sanane ile Banane bir markete gitmişler, Terbiye ise hastaymış evde kalmış. Bunlar market sahibinden mayo istemişler. Market sahibi sormuş: "Senin adın ne?". "Sanane" demiş. Adam diğerine sormuş: "Senin adın ne?". "Banane". Adam sinirlenerek: "Sizde hiç terbiye yok mu?" demiş. Onlar da "Terbiye evde hasta yatıyor!" demişler.

Oy ver:
loading
4(57 oy)

Türkçe dersinde yaşlıca öğretmen sordu:

- Ben güzelim, dediğim zaman bu hangi zaman formundadır?

- Geçmiş zaman öğretmenim!!!

Oy ver:
loading
4(43 oy)

Hocanın tavuğu ölmüş. Civcivlerin de başı boş kalmış. Hoca kaybolmalarından korkmuş. Boyunlarına siyah bezler bağlamış. Sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış. Meraklı bir komşusu sormuş:

- Hoca o civcivlerin boynundaki de nedir?

Komşusunun merakına içerleyen hoca, cevabı yapıştırmış:

- Anneleri öldü de yas tutuyorlar!...

Oy ver:
loading
4(29 oy)

Hocanın canı meyve ister dalar birinin bahçesine... Ağaca çıkar ne bulursa atıştırır. Bahçenin sahibi gelir:

- Ne yapıyorsun benim ağacımda? diye sorar.

Hoca:

- Ben bülbülüm! der.

Adam:

- Hadi, öt de görelim!

Hoca ağzını büzerek bir takım sesler çıkarır. Adam kahkaha atar:

- Hiç böyle bülbül olur mu?

Hoca:

- Bülbülün acemisi böyle öter!!!

Oy ver:
loading
4(18 oy)

Sayfalar