Kısa Fıkralar

Hasta dahiliye uzmanına gider. Doktor hastayı soyar ve sadece dinleme aletiyle dinleyerek:

- Nefes al... Bırak... Nefes al... Bırak... Diyerek muayeneyi tamamlar.

Hasta parayı çıkarır doktora uzatır:

- Kokla... Bırak... Kokla... Bırak...

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Papaz, ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek: "Ölmeden önce şeytanı ve onun kötülüklerini lanetle!" der. Ancak adamdan ses çıkmaz. Papaz isteğini bir kez daha tekrarlar ama hastanın sessizliği sürer. Sonunda papaz kızgın bir ifadeyle: "Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyorsun, bre gafil?" diye sorunca adam halsizce cevap verir:

- Nereye gideceğim belli olmadan, kimse hakkında konuşmak istemiyorum!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo’ ya okuduktan sonra:

- Üstad şiirlerimi nasıl buldunuz? diye sormuş...

Victor Hugo:

- Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve buna muvaffak olmuşsunuz... Bravo doğrusu!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Öğretmen Ali'yi tahtaya kaldırmış. "At koştu... Suya düştü... Boğuldu!" cümlesini ingilizceye çevirmesini istemiş. Ali de çevirmiş:

- Dettah, dıgıdık dıgıdık dıgıdık... Cumburlop... Gulu gulu gulu!...

Oy ver:
loading
4(30 oy)

Öğretmen Ali'yi tahtaya kaldırmış. "Dünyamızın uydusu nedir?" diye sormuş. Ali düşünmüş bulamamış. Arkadaşı bir çimdik atmış. Ali: "Aaaaay" diye bağırmış. Öğretmeni: "Aferin yavrum, otur" demiş.

Oy ver:
loading
4.5(6 oy)

Sayfalar