Kısa Fıkralar

Hans birgün eve gelmiş ve ailesi yemek masasındayken:

- Ben bir karar aldım ve Salomon'la evlenmeye karar verdim!

Bunu duyan aile şaşkınlık içinde ve hep bir ağızdan:

- Ne?! Ama o bir yahudi?!

Erzurum'lunun biri İstanbul'a çalışmaya gider. Erzurum'a dönünce karısına; İstanbul'lu hanımların, akşam eve dönen kocalarını kapıda nasıl karşıladıklarını, "Hoş geldin kocacığım. Üşümüşsün. Yorulmuşsun." gibi nazik laflar ettiklerini anlatmış. Belli ki; o da karısının kendisini öyle karşılamasını istiyor. Akşam eve gelmiş... Kar, tipi, soğuk... Karısı kapıyı açmış:

- Uy kocacığım! İt gibi titriyirsin...

Temel ve arkadaşları Akmerkez'de gezerken elektrikler kesilmiş. Dört saat yürüyen merdivende mahsur kalmışlar.

Doktor kadını muayene ettikten sonra, kocasını çağırmış. Adama kadının durumunu anlatmaya başlamış:

- Beyefendi tüm testleri yaptık. Karınız ya bunuyor ya da aids.

Adam sormuş:

- E doktor bey hangisi olduğunu nasıl anlayacağız?

Doktor:

- Karınızı götürüp evden uzak bir yere bırakın. Evin yolunu bulabilirse; onunla aynı yatağa girmeyin!!!

Bir tanıdığı, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek, fikrini sorar. Neyzen Tevfik beğenmediğini belirtince... Adam:

- İyi ama siz hiç roman yazmadınız ki!

Neyzen Tevfik cevap verir:

- Ben yumurtanın bayatını tazesini de anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım!...