Kısa Fıkralar

Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyormuş. Çok erken değil mi diye soranlara: "Şimdi evlensin, sonra aklı başına gelir; o zaman da evlendiremem!" diyormuş.

Bir adam jeeple nehri geçmek ister ve nehrin kenarında uzanan Temel'e sorar:

-Nehir jeeple geçilebilir mi, derin midir su?

Temel:

- Jeeple geçilir fazla derin değil! der.

Adam nehri geçmeye çalışırken jeep camlarına kadar suya batar. Adam sinirlenerek Temel'e çıkışır:

- Hani nehir derin değildi?

Temel:

- Ben de şok olmuş durumdayım dostum! Demin suda bir ördek vardı, su beline geliyordu!...

Bir gün komutanlar kendi aralarında konuşuyorlarmış; "Karılarımızla yatmamız angarya mıdır, değil midir?" diye. Sonra odaya erlerden biri girmiş, ona sormuşlar:

- Söyle bakalım Mehmet, bizim karılarımızla yatmamız angarya mıdır?

Mehmet cevap vermiş:

- Hayır! Angarya değildir komutanım. Öyle olsaydı, o işi de bize yaptırırdınız!

- Kardeşim bir sabun yaptı; tam dört metre boyunda iki metre eninde.

- Kaldıramadıktan sonra neye yarar?

- Kaldırmaya gerek yok canım. Banyo yapacağı zaman duşun altına girer, sonra gelip sabunun üstünde yuvarlanır!

Dişhekimi, dişçi koltuğunda oturan hastasına:

- Bu diş çekimi için sizden iki misli daha ücret almak zorundayım hanımefendi.

- Neden, Doktor bey?

- O kadar yaygara yaptınız ki, bekleme odasındaki hastalarımdan ikisi çığlıklarınızı duyunca hemen kalkıp gittiler.