Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Öğretmen coğrafya dersini sona erdirmişti ki, bir çocuk parmak kaldırarak sordu:

- Sahi, dünyamız günün birinde yok mu olacak, öğretmenim?

- Evet, çocuğum!

Öğrenci bir an düşündü:

- Peki, uçmakta olan uçaklar o zaman nereye inecekler!

Oy ver:
loading
3.5(12 oy)

Bir müzayede tellâlının oğlu, o akşam okuldan dönünce babasıma hesaptan sıfır aldığını söyledi:

- Öğretmen bana 2 kere 12'nin kaç yaptığını sordu ve benim verdiğim rakamı reddetti, diye izah etti.

Baba sordu:

- Peki, sen 2 kere 12 kaç eder demiştin?

- Yirmi iki ama öğretmen kabul etmedi!

- O zaman 23 deseydin!

- Tam diyecektim ki arkadaş, benim ağzımı açmama vakit bırakmadan 24 deyiverdi. Neticede, onun rakamını kabul ettiler tabii!

Oy ver:
loading
2.5(22 oy)

Profesör, erkek beyninin, kadın beyninden aşağı yukarı yüz gram daha ağır olduğunu açıkladıktan sonra, kız öğrenciye bu farkın ne anlama geldiğini sordu. Doktor adayı genç kız güldü:

- Beyinler arası farklılaşmada esas olan miktar değil, kalite farkıdır hocam...

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Nuri okuldan eve bir gözü mosmor dönmüştü. Annesi çıkıştı:

- Aşk olsun! Yine mi döğüştün mektepte?

- Şey... Büyük bir çocuğun bir küçüğü döğmesine engel olmaya çalıştım da anneciğim...

- Afferin, bak bu cesaret işi. Kimdi o küçük?

- Bendim anne!...

Oy ver:
loading
4.5(4 oy)

Babası Fikret'e sordu:

- Sınıfta durumun nasıl?

- Çok iyi babacığım. Sobanın yanında oturuyorum!...

Oy ver:
loading
2.5(5 oy)

Sayfalar