Okul Fıkraları

Okullar elbette ki ilim yuvalarıdır fakat kim demiş ilim içinde espri olmaz diye. Esasında okul fıkralarını besleyen en önemli konuların "Cehalet ve Tembellik" olduğunu da kabul etmek gerekir.

Ögretmen ögrencilere sordu:

- Burada bir hayvan iskeleti var. Söyleyin bakalım; bu hangi hayvanın iskeletidir?

Turgut cevap verir:

- Ölmüş bir hayvanın iskeletidir, öğretmenim!

Oy ver:
loading
3.5(5 oy)

Birgün Ali öğretmenine sormuş:

- Öğretmenim yapmadığım bir şey için beni cezalandırır mısınız?

Öğretmen:

- Hayır, demiş.

Ali de:

- Ben ödevimi yapmadım, demiş...

Oy ver:
loading
4(56 oy)

Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:

- Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı.

Öğretmen: - Güzel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?

Suzi: - Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.

Öğretmen: - Aferin çok güzel. Lily sıra sende.

Oy ver:
loading
5(6 oy)

Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar:

- Söyleyin bakalım, kuzeyimizde karadeniz, güneyimizde akdeniz, batımızda ege denizi varsa; ben kaç yaşındayım?

Arka sıralardan bir parmak kalkar:

- Kırkdört öğretmenim!

Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır:

- Doğru! Ama nasıl bildin?...

- Gayet kolay öğretmenim! Benim yarı manyak bir ağabeyim var. Tam yirmi iki yaşında. Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor!...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Bütünleme sınavına girmişti Hakan. Akşam evde babası sınavının nasıl geçtiğini sordu:

- Sorulara cevap verebildin mi, oğlum?

- Evet babacığım... Ne sordularsa tümüne tek tek cevap verdim.

- Peki, ne cevaplar verdin bakalım?

- Bilmiyorum, dedim babacığım!...

Oy ver:
loading
2.5(5 oy)

Sayfalar