uçak

Temel, Dursun ve birkaç asker talim için paraşütle atlayacaklarmış. Komutan anlatmış:

- Paraşütü açmak için birinci ipi çekeceksiniz, açılmazsa ikinci ipi çekeceksiniz, aşağı vardığınızda bir jeep bekliyor olacak ve binip karargaha döneceksiniz.

Velhasıl Temel ile Dursun beraber atlamışlar. Birinci ipi çekmişler paraşütler açılmamış, ikinci ipi çekmişler paraşütler açılmamış. Temel demiş ki:

- Bak Dursun bu bizim komutan ne kadar yalancı Allah bilir aşağıda jeep de beklemiyordur!!!

Oy ver:
loading
3.5(5 oy)

Uçak New York'a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir:

- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...

Bunları duyan sarışın saçlı uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:

- Acele etme kızım... Bırak da adam, rahat rahat viskisini içsin!...

Oy ver:
loading
4(4 oy)

Bir Türk NATO'da havacı olarak askerliğini yapıyormuş. Yabancı komutan askerlere paraşütle nasıl atlanacağını öğretmiş. "Uçaktan atlayınca birinci ipi çekeceksiniz. Paraşüt açılmaz ise ikinci ipi çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana'ya dua etmeye baylayabilirsiniz".

Bizim Türk uçaktan atlar. Birinci ipi çeker parasüt açılmaz, ikinci ipi çeker yine açılmaz. O sırada yanından yavaş yavaş süzülerek geçen komutana bağırır:

- Komutanım!... Komutanım!... O karının adı neydi?

Oy ver:
loading
3.5(5 oy)

Bir İngiliz, bir Alman ve tabii ki Temel uçağa binmişler. Hostes:

- Yine mi siz! demiş.

Bir İngiliz, bir Alman, bir İspanyol ve Temel uçağa binmişler. Hostes İspanyol'a:

- Ooo... Siz yeni mi katıldı aralarına? demiş.

Bir İngiliz, bir Alman ve bir İspanyol uçağa binmişler. Hostes:

- Temel nerede? demiş.

Bir İngiliz, bir Alman ve Temel uçağa binmişler. Hep beraber sormuşlar:

- Hostes nerede?...

    Oy ver:
    loading
    1(1 oy)

    Uçak düşmüş, içinden sadece bir kişi sağ olarak çıkmıştı. Baygın bir vaziyette çırılçıplak yatıyordu. Uyandığında başucunda bir filin durdugunu gördü. Büyük bir şaşkınlık ve korkuyla sordu:

    - Fil bey neredeyim ben, neresi burası?

    Fil, adamın etrafında bir tur attıktan sonra:

    - Burası neresi bilemem ama sen bu hortumla bu ormanda zor iş çıkartırsın!...

    Oy ver:
    loading
    3.5(8 oy)

    Sayfalar