üniversite

Hocaya sormuş öğrencisi:

- Hocam, kültürlü olmak için ne yapmak gerekir?

Hoca demiş ki:

- Üç tane üniversite bitirmek lazım...

Öğrenci üç üniversite bitirip gelmiş:

- Hocam, üç üniversite bitirdim, şimdi kültürlü oldum mu?

Hoca:

- Hayır! demiş. Bir üniversite senin için yeterliydi fakat diğerlerinden birini baban, birini deden bitirecekti!...

Oy ver:
loading
4.5(11 oy)

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar. Okula gidince hocaya otobüsün lastiğinin patladığını söylerler. Hoca inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onlara ayrı bir sınav yapar. Hoca dört öğrenciyi boş salonun köşelerine yerleştirir. 100 üzerinden 50 puan alan sınavı geçecektir. Öğrenciler çabucak ön sayfadaki 10 puanlık 4 tane basit matematik sorusunu çözerler. Sınav kağıdını çevirdiklerinde ise 60 puanlık tek bir soru vardır: "Otobüsün hangi lastiği patladı?"

Oy ver:
loading
4(41 oy)

Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından kalınca doğru hocasına gider:

- Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz mü?

- Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek, yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?

- İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben size soracağım. Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınavdan kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınavı geçmemi sağlayacaksınız.

Hocanın kendine güveni tamdır, teklifi kabul eder. Ve öğrenci sorar:

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Bir toprak ağası oğlunu üniversiteye göndermişti. Sene sonunda oğlu köyüne dönünce, merakla sordu baba:

- Oğlum kaçıncı oldun?

- İkinci, dedi delikanlı.

- Yazık emeklerime. Ben seni oraya birinci olasın diye göndermiştim.

İkinci yıl delikanlı çok daha fazla çalışır ve bu sefer gerçekten birinci olarak döner. Sonucu babasına söyleyince adam aksi aksi başını salladı ve hayıflanarak:

- Sen birinci oldun ha? Yazık!... Demek o üniversite de üniversitelikten çıktı ha!...

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, utangaç bir tavırla rektör'ün bürosundan içeri girdiler. Tam bu sırada sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti... Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?

Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı... Rektörün o gün onlara ayıracak bir saniyesi bile yoktu. Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı... Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi. Sekreter sesini çıkarmadan masasına döndü. Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi...

Oy ver:
loading
3.5(30 oy)

Sayfalar