Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir fil bir karınca topluluğunun üstünden geçmiş. Karıncaların yarısı ölmüş, bazıları yaralanmış. Sağ kalanlardan biri üzgün üzgün file bakarken üstünde gezinen bir karınca görmüş ve:

- Ez onu ez, ez! diye bağırmış…

Oy ver:
loading
3.5(17 oy)

Köyün birinde bir boğa varmış, köyde ne kadar dişi mahlukat varsa hepsine asılıyormuş. Tüm köylü illallah etmişler. Sonunda yakındaki devlet üretme çiftliğine götürmeye karar vermişler. Götürmüşler durumu anlatmışlar müdür pek memnun olmuş ve boğayı almış aradan bir zaman geçmiş ve köylüler boğayı görmeye gitmişler. Müdürle karşılaşınca müdür bunları bir haşlamış. Köylüler şaşırmışlar o azgın boğada tık yok. Nerde olduğunu sormuşlar. Yerini öğrenip yanına gitmişler. Boğa bir ağacın altında yatmış ağzında sigara keyf yapıyor.

Oy ver:
loading
5(5 oy)

Temel ava çıkmış, eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış. Eve gelince Fadime sormuş:

- Bu nedir? Soyulmuş tavşanı nasıl avladın?

Temel açıklamış:

- Sevişirken yakaladım!... Giyinmeye firsatı olmadı!...

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı  için tanıdıklarından birini memur tayin eder. Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:

- Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

Oy ver:
loading
3.5(10 oy)

Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo’ ya okuduktan sonra:

- Üstad şiirlerimi nasıl buldunuz? diye sormuş...

Victor Hugo:

- Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve buna muvaffak olmuşsunuz... Bravo doğrusu!...

Oy ver:
loading
5(2 oy)

Sayfalar