Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Bir imam, bir haham ve bir papaz birlikte orman içindeki yoldan evlerine dönüyorlarmış. Derken orman içindeki bir göl kenarında mola vermişler. Hava da aksi sıcak mı sıcak... Adeta ortalık kavruluyor... Demişler hadi göle girip biraz serinleyelim. Kıyafetleri çıkarıp göle girmişler. Çıktıklarında bir de ne görsünler? Kıyafetler yok!

Aramışlar taramışlar ama nafile... Etrafta da kimsecikler yok! Haham demiş ki:

Oy ver:
loading
4(18 oy)

KGB karargahındaki telefon çalmış:

- Alo?.. Komşum Salamon bir devlet düşmanı.. Odunluğunda deklare edilmemiş elmaslar saklıyor!

- Not edildi, merak etmeyin.

Ertesi gün KGB Salamon'un evini basmış. Odunluğa dalmışlar. Tüm odunları kırmışlar, içlerine bakmışlar. Bir tek elmas bile bulamamışlar. Salamon'a sövmüşler ve gitmişler. Akşam üzeri Salamon'un telefonu çalmış:

- Alo... Ben Moşe... KGB geldi mi?..

- Geldi!

- Kışlık odunlarını kırdı mı?..

- Kırdı...

Oy ver:
loading
3.5(8 oy)

Adamın biri New York Central Park'ta yürüyüş yaparken, aniden; kuduz bir köpeğin küçük bir kıza saldırdığını görür. Koşar ve köpekle boğuşmaya başlar. Hayli uzun bir uğraştan sonra üzeri yara bere içinde kaldığı halde köpeği öldürür. Ama küçük kızın da hayatını kurtarmıştır. Son anda bu sahneyi gören polis nefes nefese olay yerine koşar ve adamın yanına gelir. Sarılıp teşekkür ettikten sonra:

- Sen der, Bir kahramansın, yarın bütün gazeteler seni yazacaklar. Ve göreceksin bütün gazetelerde şöyle bir manşet olacak; "CESUR NEW YORK'LU KÜÇÜK BİR KIZIN HAYATINI KURTARDI!".

Oy ver:
loading
3.5(24 oy)

Nihayet Mars'a insanlı ilk uzay uçusu gerçekleşir ve uzay aracı gezegenin yüzeyine yumuşak iniş yapar. Görevli astronot dışarı çıkar ve atmosfer yapısını kontrol eder. O da ne? Mars'ta da soluk almaya elverişli bir atmosfer vardır. Uzay elbisesini ve başlığını çıkarır. Ormanlarla çevrili yemyeşil bir vadidir burası...

Oy ver:
loading
3.5(30 oy)

İki velet karar vermişler ki, bütün büyüklerin hayatlarında sakladığı en azından bir büyük sır var. Bir tanesi bu varsayımı denemeye kalkmış...

- Anne ben her şeyi biliyorum!

Annesi:

- Tamam anladım... al su 1 milyonu babana hiçbir şey söyleme, demiş.

Ufaklık çok memnun, babasına gitmiş:

- Baba ben her şeyi biliyorum!

Babası:

- Sus tamam, al su 5 milyonu annene hiçbir şey söyleme, demiş.

Oy ver:
loading
3.5(31 oy)

Sayfalar