Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Clinton, Yeltsin ve Çiller şeytanın huzuruna çıkarlar. Hepsi şeytana dileklerini söyleyeceklerdir o da onlara ne zaman gerçekleşeceğini söyleyecektir. İlk önce Clinton sorar:

- Amerika ne zaman her yönden tam olarak dünyanın hakimi olacak? der.

Şeytan da:

- 50 yıl sonra... der.

Clinton ağlamaya başlar:

- Vay ben göremeyeceğim, vay ben göremeyeceğim...

Yeltsin sorar:

Oy ver:
loading
1(1 oy)

Kumarhanede iki görevli sıkıntıdan patlamış bir şekilde barbut masasında dikiliyorlarmış... Derken içeri çok güzel bir sarışın girmiş, masaya 10 bin dolar koymuş ve:

- Baylar, umarım sizin için sorun olmaz; ben çıplakken, kendimi daha şanslı hissediyorum diyerek oracıkta çırılçıplak soyunmuş...

Sonra elindeki zara öpücük kondurmuş:

- Haydi tatlım, bana yeni kıyafetler lazım! diyerek...

Oy ver:
loading
4.5(10 oy)

Bob geceleri uyuyamıyormuş. Bunun üzerine bir psikoloğa gitmeye karar vermiş. Ertesi gün psikoloğa gidip:

- Doktor Bey benim bir sorunum var, demiş. Geceleri uyuyamıyorum. Sanki yatağımın altında biri varmış gibi geliyor. Bana yardım eder misimiz?

Doktor:

- Tabii! Bu rahatsızlıktan seni bir yıl içinde kurtarırım, demiş. Yalnız ayda 100 dolar vermelisin!

Bunun üzerine Bob hiçbir şey söylemeden çıkmış. Bir ay sonra doktor; Bob'la karşılaşmış ve sormuş:

- Ne oldu tedaviden vaz mı geçtin?

Bob:

Oy ver:
loading
3.5(3 oy)

Bir karı-koca cok kötü bir kaza geçiriler. Kadının yüzü tamamen yanar. Plastik cerrahlar kadının yüzünü eski haline getirebilmek için deriye gerek olduğunu ama kadından deri alamayacaklarını söyleyince kocası deri vermeye gönüllü olur. Fakat kocasından alınacak deri popo bölgesinden alınacaktır. Adam bu bilginin karısına söylenmemesini ister; çünkü moralinin bozulacağından çekinmektedir. Ameliyat tamamlandıktan sonra kadın eskisinden de güzel görünür. Her gören bu muhteşem güzellik karşısında hayrete düşmektedir. Bir gün kadın ile kocası başbaşa kaldığında kadın der ki:

Oy ver:
loading
4.5(7 oy)

Temel ile Cemal bir gün Danimarka'ya gitmişler. Dolaşırken bir penguen bulmuşlar. Penguene bakmışlar, incelemişler, sevmişler ama bir türlü ne olduğunu anlayamamışlar. En sonunda yakınlarda geçen, oranın yerlisi birine:

- Piz ha bunu buraya pulduk. Ne pu? diye sormuşlar.

Danimarkalı onlara:

- Hayvanın penguen olduğunu ve onu hayvanat bahçesine götürmeleri gerektiğini söylemiş.

Oy ver:
loading
4(16 oy)

Sayfalar