Hayvan Fıkraları

Hayvan fıkraları; bazı hayvanların belirgin özelliklerini ön plana çıkararak üretilen fıkralardır. Bazılarında hayvanlar konuşturulur (Fabl).

Birgün kapı çalınmış. İçerdeki papagan; "Kim o?" demiş. Kapıdaki; "Elektrikçi" demiş. İçerden ses çıkmayınca elektrikçi tekrar zile basmış. Papağan yine sormuş; "Kim o?" Adam tekrarlamış; "Elektrikçi". İçerden yine ses çıkmamış ve bu böyle devam etmiş. Sonunda zavallı elektrikçinin kalbi buna dayanamamış ve oracıkta yığılıp kalmış. Bir süre sonra ev sahibi gelmiş. Tam kapıyı açacağı sırada ışıklar sönmüş ve kadının ayağı bir şeye takılmış. Kadın; "Kim o?" demiş. İçerden bir ses; "Elektrikçi!!!"

Oy ver:
loading
3.5(62 oy)

Adam bir çiftliğin yanından geçerken içeride hızlı hızlı koşan bir şeyler görür. Dikkatlice bakınca, bunların 3 bacaklı tavuklar olduğunu farkeder. Merak eder ve çiftliğin kapısını çalar. Sahiplerine bunların nasıl olduğunu sorar. Çiftlik sahibi anlatır:

- Biz 3 kişiyiz. Bir tavuk kesiyoruz 2 but çıkıyor. 2 tavuk kesiyoruz 1 but artıyor. Özel bir yem geliştirdik ve sonuçta bu 3 bacaklı tavukları ürettik.

Adam iyice şaşırır ve sorar:

- Nasıl bari eti lezzetli mi?

Çiftlik sahibi cevaplar:

- Bilmiyoruz... Daha yakalamadık ki!...

Oy ver:
loading
4(48 oy)

Adamın biri tıra tavuk yüklemiş. Türkiye'den Almanya'ya götürmek için yola çıkmış. Adamın yanına papağanını da almış. Papağan bir içeri, bir dışarı uçuyormuş. Adam yol kenarında otostop yapan genç bir kızı durup almış. Kız çok güzelmiş. Kız camdan bakarken bir ses duymuş:

- Bir öpücük ver, vermezsen seni aşağıya atarım!

Kız:

- Utanmıyor musun babam yaşında adamsın, diyerek adamı terslemiş.

Adam gayet sakin, ne oluyor havasında yoluna devam etmiş. Biraz sonra bir daha:

- Bir öpücük ver, vermezsen seni aşağıya atarım!

Oy ver:
loading
4(41 oy)

İki ateş böceği konuşuyormuş. Biri diğerine:

- Gözlerim çok bozuldu... Doktora gideceğim!

- Ne oldu ki?

- Dün akşam bir izmarite sulanmışım!...

Oy ver:
loading
4(11 oy)

30 yaşlarında bir adam ağır bir suçtan ömür boyu hapse mahkum olmuş. Birkaç yıl sonra, içerde günler geçmeyince koğuşunda gözüne çarpan bir karafatmayı alıp onunla ilgilenmeye başlamış. Neler öğretmemiş ki karafatmaya; Kibrit kutusundan araba çekmek, takla atmak, kurbağa taklidi yapıp zıplamak, yanan kibrit çöplerinin arasından korkmadan geçmek, selam vermek. Artık bu karafatma için, çok kolay oyunlar olmaya başlamış ve adam bunların arasına bir de final gösterisi ekleyelim diyerek karafatmaya çok özel bir oyun daha öğretmiş.

Oy ver:
loading
3.5(9 oy)

Sayfalar