Hikayeler

Hikaye; hayali ya da gerçek olayları konu edinen, okuyanda ya da dinleyende çeşitli duyduları tetikleyen, yazılı veya sözlü kısa anlatımlardır.

Geçmiş zamanlarda zengin ve şöhretli bir padişah vardır. Malı, mülkü, askeri kısaca her şeyi vardır. Ancak çocuğu olmamaktadır. Nice hekimler, büyücüler padişahın bu derdine bir derman bulamamışlardır. Gel zaman git zaman derdine derman bulamayan padişah kendisini eğlenceye verip, yaptırdığı bir bahçeye gidip gelmeye başlar.

Oy ver:
loading
3(9 oy)

Mecnun, bir kabile reisinin dualar ve adaklarla dünyaya gelmiş olan Kays adlı oğludur. Okulda bir başka kabile reisinin kızı olan Leyla ile tanışır. Bu iki genç birbirlerine aşık olurlar. Okulda başlayıp gittikçe alevlenen bu aşkı öğrenen Leyla'nın annesi, Leyla'yı okuldan alır. Kays, Leyla'yı göremeyince üzüntüden çılgına döner, başını alıp çöllere gider ve Mecnun diye anılmaya başlar. Mecnun'un babası, oğlunu bu durumdan kurtarmak için Leyla'yı isterse de; "O artık mecnun (deli, çılgın) oldu" deyip vermezler Leyla'yı.

Oy ver:
loading
4(7 oy)

Çok eskiden, genç bir kadın, kocasını ve küçük yaştaki oğlunu terk ederek ortalıktan kaybolmuş, bir daha da ortalıkta görünmemişti. Kocası bir müddet sonra yeniden evlenmiş, çocuk da üvey anne eline düşmüştü. Vakti gelip çocuk okula başladı. Ama derslerinde hiç başarı göstermiyordu. Yaşıtları arasında en başarısızı o idi. Çocuk derslerini başaramadıkça baba ve üvey annesi tarafından aşağılanıyor, ara sıra da tartaklanıyordu. Çocuk böyle aşağılandıkça daha başarısız oluyor, başarısız oldukça da aşağılanıyordu. Bu durumda işin içinden çıkması mümkün değildi. Adı bir defa "aptal"a çıkmıştı.

Oy ver:
loading
4(35 oy)

İhanetin adı göçmen bir kuşa verilmiş, sadakatin adı ise; bir serçeye... Göçmen kuş, bütün bahar ve yaz boyunca küçük köyün üstünde uçmuş serçeyle beraber. Küçük sinekleri, kurtları yemişler. Kış yağmurlarıyla şaha kalkmış, derelerden su içmişler. Masmavi gökyüzünde dans etmişler, çiçek açan ağaçlara konup, papatya tarlalarında gezmişler...

Oy ver:
loading
3.5(29 oy)

Kral Nemrud, İbrahim peygamber'in ateşte yakılması emrini verdikten sonra açıklık bir yere büyük bir odun yığını kurdurmuş. Sonra vermişler odunları ateşe. Alevler o kadar yükselmiş ki bulutların tutuşacağını sanmış çocuklar. Bütün hayvanlar da korkup kaçmışlar.

Oy ver:
loading
3.5(48 oy)

Sayfalar