Hikayeler

Hikaye; hayali ya da gerçek olayları konu edinen, okuyanda ya da dinleyende çeşitli duyduları tetikleyen, yazılı veya sözlü kısa anlatımlardır.

Sultan Mahmut kıyafet değiştirip, beraberinde sadrazam ve birkaç muhafız ile halkı teftişe çıkmış. Dolaşırken bir kahvehaneye girip oturmuşlar. Bakmışlar müşteriler kahvehaneciye seslenip duruyor: "Tıkandı Baba, çay getir"; "Tıkandı Baba kahve getir". Tıkandı Baba lakabı Sultan Mahmut'a ilginç gelmiş. Merak edip kahvehaneciyi çağırmış. Kahvehaneci gelince:

- Baba sana neden "Tıkandı Baba" derler? Hele otur da anlat, demiş.

Tıkandı Baba başlamış anlatmaya:

Oy ver:
loading
3.5(98 oy)

Çok samimi iki arkadaş vardı. Biri çok kurnaz ve atılgan; diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan, saf olanın yanına gidip işlerinin bozulduğunu söyleyerek ondan para istedi. Saf kahramanımızın kalbi de saf ve temiz olduğundan kırmadı can dostunu, verdi elinde avucunda ne varsa… Kurnaz arkadaş bu parayla islerini düzeltti. Bir süre geçmişti ki aradan kurnaz olan, saf arkadaşından; arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını istedi. Kızı çok beğendiğini ve onsuz yaşayamayacağını söyleyerek… Saf olan, nişanlısıyla konuştuktan sonra, onu da verdi çok sevdiği dostuna.

Oy ver:
loading
4(167 oy)

Günün birinde vezir padişah ile samimiyetine güvenerek; padişahın neşeli bir zamanında sorar:

- Hünkarım, bildiğiniz üzere sürekli yanınızdayım ve her konuda size yardımda bulunmaktayım. Akıllıca düşünmek ve sorunlara çözüm bulma konusunda da sizden aşağı kalır yanım yok! Lakin siz padişahsınız ben ise vezirinizim. Aramızda ne fark var?

Oy ver:
loading
3(30 oy)

Kuşlar, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka’nın Bilgi Ağacı’nın dallarında yaşadığına ve her şeyi bildiğine inanırlarmış... Kuşlar Simurg Anka’nın, zor duruma düştüklerinde kendilerini kurtaracağına inanırmış. Kuşlar için her şey ters gitmeye başlayınca onlar da Simurg’u beklemeye koyulmuşlar. Bekledikçe iyice umutsuzluğa kapılıp Simurg’un var olduğundan bile kuşkulanır olmuşlar… En sonunda da umudu kesmişler…

Oy ver:
loading
3(74 oy)

Çin'de bir adam, her gün omzuna koyduğu sopanın iki ucuna astığı büyükçe kovalarla, çalıştığı eve su taşırmış. Adamın su taşıdığı kovalardan biri çatlakmış. Sağlam kova içine doldurulan suyun tamamını eve ulaştırabilirken, çatlak kova yalnıca doldurulan suyun yarısını ulaştırabilirmiş. Bu durum aylarca devam etmiş. Adam her seferinde eve bir buçuk kova su taşıyabilmiş.

Oy ver:
loading
3.5(58 oy)

Sayfalar