Karışık Fıkralar

Buradaki fıkralar mevcut sınıflardan birine dahil edilememiştir.

Evin sonradan görme hanımı, hizmetçisini tembihliyormuş:

- Misafirlerin yanında ne istersem isteyeyim, o şeyden bir tane bile olsa sen; "Hangisini efendim?" diye soracaksın.

Akşam bir karı-koca misafirliğe gelmiş. Önce çaylar içilmiş, sonra evin hanımı hizmetçiye seslenmiş:

- Üşüdüm bana kürkümü getir.

Hizmetçi tam da tembihlediği gibi sormuş:

- Hangisini efendim?

Hanım tarif etmiş ve hizmetçi hanımın kürkünü getirmiş. Daha sonra da hanım ne isterse hizmetçi sormuş; "Hangisini efendim?". Misafirleri uğurlarken hanım hizmetçiye seslenmiş:

Oy ver:
loading
4(8 oy)

Oğlan, babasının sevinçli olduğu bir zamanda yanına giderek:

- Baba ben erkeklerden hoşlanıyorum!

Baba biraz duraksasa da gayet anlayışla:

- Bu senin kendi tercihindir oğlum. Sen benim evladımsın.

Abisinin aldığı tepkiden cesaretle, küçük oğlan atılıyor:

- Baba ben de erkeklerden hoşlanıyorum.

Oy ver:
loading
4(8 oy)

Sahil kasabasındaki meyhaneye giren tek bacağı, tek kolu ve tek gözü olmayan kara korsan müşterilerin derhal dikkatini çekmiş. Tahta bacağını ileri doğru uzatıp kanca kolunu yanındaki iskemleye dayadıktan sonra içkisini yudumlayan korsana meyhanedekiler biraz hoşbeşten sonra merakla sormuşlar:

- Bacağını nerede kaybettin?

- Preveze Deniz Savaşı'nda...

- Ya kolunu?

- Düelloda...

- Peki ya gözüne ne oldu?

- Güvercin pisledi...

- Güvercin pislemesi gözü kör eder mi?

- Güvercin pislediği gün koluma kancayı yeni taktırmıştım.

Oy ver:
loading
4(6 oy)

Bir bankanın zirai krediler bölümünde çalışan bir ziraat mühendisi, zirai kredi başvurularını yerinde incelemek için bir köye iş ziyaretinde bulunur. Akşam hava kararmak üzereyken köyden ayrılır. Yarı yolda arabası arızalanır ve inip baktığında tamirinin mümkün olmadığını görür. Bu gece burada bir başıma ne yapacağım diye kaygılanırken ileride bir ev olduğunu ve ışığının yandığını görür. Eve giderek kapıyı çalar. Kapıyı genç ve oldukça güzel bir bayan açar. Ve bayan şöyle der:

Oy ver:
loading
4(5 oy)

Sendika başkanı toplu sözleşme pazarlığından omzu dik bir şekilde çıkar. Gururla pazarlık sonucunu anlatmaya başlar:

"Emekçi kardeşlerim, yönetimle sıkı pazarlıklar sonucu tüm şartlarımızı kabul ettirdik. Bundan böyle haftanın 4 günü daha çalışmayacağız..."

Kalabalıktan sevinçli bir çığlık yükselir:

"Yaşasın!!!"

"Artık mesaimiz 17:00'de değil 16:00'da bitecek..."

"Yaşaaa!!!"

"Artık mesaimiz 09:00'da değil 11:00'da başlayacak..."

Oy ver:
loading
4(47 oy)

Sayfalar