Kısa Fıkralar

Birgün Hoca, ramazanda, gölün kenarında yoğurdu çaktırmadan götürüyormuş. Adamın biri gelmiş:

- Hocam, ne yapıyorsun? Daha top atılmadı, iftar vakti değil, hem oruç tutmuyor musun sen?

Hoca:

- Ya tutarsam?

Oy ver:
loading
3.5(69 oy)

Kadın: - Evlendiğimiz zaman, senin bütün üzüntülerini ve sorunlarını paylaşmak istiyorum…

Adam: - Çok tatlısın hayatım... Ama çok şükür, benim hiçbir üzüntüm ya da sorunum yok....

Kadın: - Ama daha evlenmedik ki!...

Oy ver:
loading
3.5(18 oy)

Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip:

- Eee, söyle bakalım fikrin ne? diye sordu.

Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi:

- Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş!...

Oy ver:
loading
3.5(14 oy)

Öğretmen, öğrencilere:

- Sizlere sorular soracağım. Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak. Şimdi söyle bakalım Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır?

- 9567 tane tüyü vardır öğretmenim!...

- Nereden öğrendin bunu?

- Öğretmenim, hani birinciyi bilene ikinci soruyu sormayacaktınız?!...

Oy ver:
loading
3.5(7 oy)

Temel İstanbul'dan memleketi Trabzon'a döner. Hemen kahvehaneye koşar. Arkadaşlarının oturduğu bir masaya oturup heyecanla konuşmaya başlar:

- Ula uşaklar celun size pir şey anlatacağum.

Arkadaşları Temel'in etrafına toplanmaya başlar içlerinden biri merakla sorar:

- Ula ne oldi?

- Haçan pen var ya ok akilliyum. İstanbul'dan celirken otobüscüyü kandurdum.

- Ula nassi oldi o iş?

 Haçan pen celirken cidiş dönüş pilet aldum... Ama ceri donmeyeceğum!...

Oy ver:
loading
3.5(202 oy)

Sayfalar