hikaye

Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olurlar. Güzel bir arkadaşlık olarak başlar birliktelikleri… Elbette zaman lazımdır birbirlerini tanımaları için. Gel zaman, git zaman çiçek o kadar mutlu olur ki; mutluluktan içi içine sığmaz artık… Anlar ki, suya aşık olmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, etrafa kokular saçar; "Sırf senin hatırın için ey su" diyerek...

Oy ver:
loading
4(149 oy)

Bir zamanlar bülbüller şarkılarını yalnız ağaçlar için söylerlermiş. Yeryüzünün süsü olan çiçeklere şarkı söylemek akıllarının ucuna bile gelmezmiş. Çiçeklerse bu duruma çok üzülürlermiş; “Ah... Ah! Şu güzel sesli, hoş nefesli bülbüller, bir güncük de olsa bizim için şarkı söyleseler ne olur sanki?” diye yakınır dururlarmış.

Oy ver:
loading
4(62 oy)

"Yine yeni bir gün başlamıştı. Annem beni uyandırmakla uyandırmamak arasında kararsız bir halde yatağımın başında bekliyordu. Biliyorum, o da beni uyandırmak istemiyor... Ne de olsa ben onun ilk göz ağrısıyım, beni canı gibi sever. İstemeye istemeye de olsa beni uyandırıyor: “Oğlum hadi uyan sabah oldu!”. Gözlerimi açtığımda annem bana hep gülüyor olurdu ve yine beni o güler yüzüyle uyandırdı. Gözlerimden uyku akıyordu ama uyanmam gerekiyordu hemen yüzümü yıkayıp, pencerenin kenarına gelip, “umarım bu gün yağmur yağmamıştır” dedim.

Oy ver:
loading
3(12 oy)

Şapka satarak geçinen bir adamın yolu bir gün bir ormana düşmüş... Bir süre yürüdükten sonra sıcaktan ve yorgunluktan bunalmış. Bir ağacın altına oturmuş, şapkalarla dolu sepetini de yere koymuş ve uykuya dalmış... Birkaç saat sonra adam tuhaf sesler duyarak uyanmış. Bir de bakmış ki yanındaki sepet bomboş, şapkalar gitmiş. Bir de kafasını kaldırıp ağaca bakmış ki, ağacın dallarında bir sürü maymun, her birinin kafasında adamın şapkaları. Adam düşünmeye başlamış: "Ben şimdi ne yapacağım, şapkaları bu maymunlardan nasıl alacağım?".

Oy ver:
loading
2.5(13 oy)

Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:

- Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı.

Öğretmen: - Güzel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?

Suzi: - Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.

Öğretmen: - Aferin çok güzel. Lily sıra sende.

Oy ver:
loading
5(6 oy)