Fıkralar

Delileri başka hastaneye uçakla nakil yapıyorlarmış. Uçak havalandıktan sonra uçakta müthiş bir gürültü... Kaptan pilot çok rahatsız olmuş sesten. Bu gürültüyle bu yolculuk çekilmez deyip delilerin başındaki hemşireyi çağırtmış. "Hemşire hanı bunları bir oyunla falan oyalasanız!" demiş. Hemşire "Tamam!" deyip çıkmış. Kısa bir süre sonra uçakta çıt sesi bile kalmamış. Pilot merak etmiş, kabinden çıkıp hemşirenin yanına gitmiş, bakmış ki hemşire tek başına oturuyor. Pilot:

- Hemşire hanım hastalar nerede? diye sormuş.

Hemşire cevap vermiş: Teneffüs hakkında devamını oku »

Temel birgün Trabzon'da iş ve işçi bulma kurumuna gider... Memur:

- Mesleğiniz nedir? diye sorar.

Temel:

-Kaplan avcısıyım! der.

Memur:

- Trabzon'da kaplan ne gezer be adam?

Temel:

- Ula ben de onun için işsizim ya!!!

İki tane afacan kardeş varmış. Bunlar acayip derecede azgınlarmış. Mahallede ne olsa, kimin araba lastiği patlasa, kimin camı kırılsa bunlardan sorulurmuş. Ama hakikaten de her şeyi yapan bunlarmış. Bir de üstüne, diğer çocukları da kışkırtırlarmış. En sonunda şikayetler de çoğalınca anne-babaları bunları papaza götürmeye karar vermişler. Papaz büyük olan afacanı almış odaya ve "Tanrı nerde?" diye sormuş. Çocukta çıt yok. Tekrar sormuş yine çıt yok. Ondan sonra sinirlenerek ve sesini yükselterek sormuş. Çocuk da odadan çıktığı gibi kardeşini de yanına alarak kaçmış kiliseden. Afacanlar hakkında devamını oku »

Kurbağalar ölünce sorgulanmak üzere meleklerin yanlarına giderlermiş. Bir gün dünya üzerinde 100 kurbağa ölmüş. Hepsi sorgulanmak üzere bir meleğin yanına gitmişler. Melek sormuş: "Adını ve yaptıgın şeyleri söyle" demiş. 1. kurbaga: "Adım Joe birinkitiye girdim, birikintiden çıktım!" demiş. Her sordugunda sadece kurbagaların adları değişiyormuş ama yaptıkları tek sey birikintiye girip çıkmakmış... Melek bu birikintiyi bir gölcük gibi bir şey olarak düşünmüş. En son kurbaya sıra gelmiş melek sormuş:

- Adını ve yaptığın şeyleri söyle, demiş.

Kurbağa: Birikinti hakkında devamını oku »

Bir gün komutanlar kendi aralarında konuşuyorlarmış; "Karılarımızla yatmamız angarya mıdır, değil midir?" diye. Sonra odaya erlerden biri girmiş, ona sormuşlar:

- Söyle bakalım Mehmet, bizim karılarımızla yatmamız angarya mıdır?

Mehmet cevap vermiş:

- Hayır! Angarya değildir komutanım. Öyle olsaydı, o işi de bize yaptırırdınız!