Antika eşya mağazasında müşteri satıcıya sordu:

- Bu kafatası gerçekten Kleopatra'ya mı ait?

Satıcı garanti verdi:

- Yemin ederim öyle!

Müşteri merakla tekrar sordu:

- Peki bu küçük kafatası kime ait?

- Bu da Kleopatra'nın çocukluk kafatası!...

Oy ver:
loading
1(2 oy)

- Eve geldiğimde kocamı yatağımızda hizmetçiyle yakalamayım mı?...

- Eee... Ne yaptın?

- Evden çıkarken yatak odasını kitleyip anahtarı yanıma almaya başladım...

- İşe yaradı mı bari?

- Hem de nasıl... O günden sonra artık divanı kullanmaya başladılar!...

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Ahmet Bey 97'sinde. Hüseyin Bey ise 92'sine erişmiş. Yıllardır dostlukları devam etmekte. Bir gün Ahmet Bey, Hüseyin Bey'in evinde yemeğe davet edilmiş. Dikkatini çekmiş, Huseyin Bey karısına hitap ederken; gülüm, hayatım, balım, tatlım, şekerim, sevgilim, ruhum... gibi laflar kulanıyor. Bir ara karısı mutfaktayken yine:

- Bir tanem, nerelerdesin, yemeğin soğuyacak! demiş.

Ahmet Bey dayanamamış:

- Yahu dikkat ediyorum, karına ne iltifatlı laflar ediyorsun. ballar, şekerler... Bunca seneden sonra olacak şey değil, bravo sana! demiş.

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Adamın biri; saç-baş dağınık, gözler kızarmış, elektrik direğine sarılmış, etrafı seyrediyor. Polisin biri ise, yavaş adımlarla etrafına bakınarak direğe sarılmış adama yaklaşıyor ve öğüt veriyor:

- Bu denli çok içmek, sizi hırpalar ama, zevk de vermez. Lütfen kendi gücünüzle ayakta durmaya alışınız! Bırakın o direği!..

Adam söz dinler ve direği bırakır. Ve direk devrilir...

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Başkan Bush, talimat vermiş:

- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bundan böyle başkanlığın bütün mektuplarında bu pullar kullanılacak.

Bir süre sonra görülmüş ki pullar zarfa bir türlü yapışmıyor. Başkan Bush küplere binmiş ve yetkilileri çağırıp sormuş:

- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalarına zamk sürmediniz mi?

- Sürdük efendim! demiş yetkili ve eklemiş: Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun arka yüzüne değil de ön yüzüne tükürmesi efendim!...

Oy ver:
loading
1(2 oy)

Sayfalar