Fıkralar

Fıkra; çeşitli ortamlarda, gülme-güldürme amaçlı anlatılan, kısa hikalerdir.

Köylülerden biri Hoca'ya sorar:

- Hoca, dünya kaç metre?

Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından. Hoca onu göstererek:

- Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!...

Oy ver:
loading
4.5(31 oy)

Bir gece Bektaşi karısı ile konuşurken şöyle demiş:

- Yarın hava yağmurlu olursa oduna, açık olursa tarlaya gideceğim.

Karısı çıkışmış:

- Efendi inşallah de!

Bektaşi hiddetlenmiş:

- Niçin inşallah diyeyim hatun? İki işten biri mutlaka olacak, ya o, ya bu!

Ertesi gün hava yağmurlu olduğu için; Bektaşi, ormana gitmek üzere sabahleyin erkenden evden çıkmış. Biraz gittikten sonra yolda bir sipahiye rast gelmiş. Atın üzerindeki sipahi seslenmiş Bektaşi'ye:

- Bana bak baba! Filan köye nerden gidilir?

Oy ver:
loading
3.5(6 oy)

Hoca Nasreddin ölüm döşeğindeymiş. Karısını çağırmış:

- Hanım en güzel elbiselerini giy, iyice kokular sürün, tak takıştır yanıma gel otur.

- Ayol hoca delirdin mi sen. Bu durumdayken ben nasıl süslenirim?

- İyi ya azrail gelince belki beğenip, benim yerime seni götürür!...

Oy ver:
loading
4(36 oy)

Bektaşi bir gün ağacın altında çaktırmadan namaz kılıyormuş. Ağaçta bulunan biri adam da gizlice izliyormuş. Namaz bittikten sonra Bektaşi, Allah'a dua etmeye başlamış:

- Allah'ım sen namazımı kabul et.

Ağaçtaki adam:

- Etmem diye cevap vermiş.

Bektaşi şaşırmış. Tekrarlamış.

- Allah'ım sen kıldığım namazı kabul et.

Oy ver:
loading
3(16 oy)

Bir gün Nasreddin Hoca eve doğru yürüyormuş, bir arkadaşı arkadan seslenmiş:

- Aman hoca gördün mü biraz önce geçen helva kazanı ağzına kadar doluydu.

Hoca istifini bozmadan

- Bana ne? demiş.

Arkadaşı:

- Ama hoca helva kazanı sizin eve gidiyordu, buna ne dersin? demiş.

Hoca yine istifini bozmadan:

- O zaman sana ne? demiş.

Oy ver:
loading
4(14 oy)

Sayfalar